Boş arama ile 97 sonuç bulundu
- New York Gezi Rehberi | SineGezi
Amerika seyahati düşünüyorsanız ve bir kaç durağınız varsa planlamaya bayağı önceden başlamalısınız. Uçak bileti, otel, gezilecek yerler ne kadar kalınmalı gibi konular oldukça önemli. Düşünüldüğünde normal bir Avrupa seyahatinden Amerika’yı zor kılan ne? derseniz; buna cevabım kalış süresinin uzun olması(tercih meselesi tabi bu ama bu mesafeye 10 günden az gelinmesi pek mantıklı olmazdı kanımca), pahalılık ve mesafe. Bu aşamada en önemlisi... New York Gezi Rehberi 19.09.2024 | Gonca Kaya Akak New York seni tam olarak nasıl tanımlasam nasıl anlatmaya başlasam bilemiyorum, seyahat hazırlığı yaparken de oldukça zorlandığımı itiraf etmem gerekiyor. Neyse uzun bir rehbere hazır olun. Amerika seyahati düşünüyorsanız ve bir kaç durağınız varsa planlamaya önceden başlamanızda fayda var. Uçak bileti, otel, gezilecek yerler, ne kadar kalınmalı gibi konular oldukça önemli. Düşünüldüğünde normal bir Avrupa seyahatinden Amerika’yı zor kılan ne? derseniz; buna cevabım kalış süresinin uzun olması(tercih meselesi tabi bu ama bu mesafeye 10 günden az gidilmesi pek mantıklı olmazdı kanımca), pahalılık ve mesafe. Uçak biletinizi alırken aktarmalı seçeneklere bakmayı kesinlikle unutmayın, fiyatlar daha uygun oluyor. Biz saat farkını düşünüp kendimizi yormamak adına çok risk almayıp tercihimizi aktarmasız uçuştan yana kullandık. New York’ta Konaklama ve Ulaşım Hangi mevsimde gidilir klişesine pek girmek istemiyorum. En güzel aylar çoğu seyahat için tabi ki bahar ayları ancak her zaman bu tarihleri ayarlayamıyor insan. Bahar ayları net olarak seyahatinizin konforunu arttırır. Biz seyahatimizi haziran sonu başlangıç olarak planladık. Şansılıydık ki hava bizi çok yormadı. İlk durağımız New York oldu. New York’a güzel bir planlama yaparak 7 günümüzü ayırdık. İlk defa gittiğimiz için mecburen turistik yerler listemizdeydi. Turistik yerler demişken kaldığımız yeri de bu açıdan bakarak Midtown bölgesinde Grand Central’e yakın seçtik. Club Qarters Grand Central’ da konakladık ve otelin konumu bizi hiç üzmedi. New York’da ulaşımdan da söz edip, gezilecek yerlere geçebilirim sanırım. New York’da 3 farklı havalimanı var bizim uçağımız en meşhuru olan JFK Uluslararası Havaalanı ’na iniş yaptı. Dolayısıyla merkeze nasıl ulaşabileceğinizi bu havalimana göre anlatacağım. İlk olarak AirTren ’e binmeniz gerekiyor. Trene binmeden bir ödeme noktası aramanıza gerek yok, Jameica istasyonuna geldiğinizde ödemenizi yapıyorsunuz. 8.5 dolar gibi bir ücreti var. Sonrasında 1 haftalık metro kartınızı alıp metro aktarması yapabilirsiniz. Metro kartı deniyor ancak otobüslerde de geçiyor bu kart. Metro kartı almama opsiyonundan bahsetmeye gerek yok sanırım ama almazsanız tek seferi 2.75 dolar, bunu da belirtelim. Metro kartı da 33 dolardı. Metrolar biraz eski olduğundan dolayı bolca merdiven kullanacağınızı hatırlatmak isteriz. Yükünüz fazlaysa taksi veya Uber fena olmaz. Amerika standartlarına göre taksi ücretlerinin normal hatta uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bu arada 1 haftalık metro ulaşım kartının olması asla az yürüyeceğiniz anlamına gelmiyor dolayısıyla konforunuzu düşünerek rahat edebileceğiniz ayakkabılar tercih etmenizi öneririm. Gelelim seyahatimizin detaylarına; 1. Gün İlk gün uçuşun uzunluğu saat farklı gibi unsurları düşünerek kendinize çok yüklenmemeniz gerekiyor. Örnek sabah 7’de bindimiz uçaktan 8 saatlik uçuş sonrası sabah 10:45’de New York’a vardık. Gezi heyecanıyla gidişte bu durum beni çok fazla etkilemedi. Otele geçip yarım saat 1 saat dinlenmenin ardından gezmeye hazırdım. İlk olarak New York’un meşhur caddesin olan 5th Avenue’dan yürüyerek. Aziz Patrick kilisesine göz attık. Aziz Patrik Katedrali - 5th Ave, New York, NY 10022 New York’un en ünlü caddelerinden biri olan 5. Cadde üzerinde bulunan Aziz Patrik Katedrali, etkileyici mimarisi ve zarif detaylarıyla dikkat çekiyor. Gotik tarzda inşa edilen bu katedral, hem dış hem de iç mekanlarıyla görsel olarak büyüleyici bir deneyim sunuyor. Dış cephesindeki taş işçiliği ve zarif pencereleri fotoğraf çekmek için mükemmel bir arka plan oluşturuyor. Ayrıca, katedrale giriş ücretsiz giriş yapıp; iç mekanın görkemli atmosferini rahatlıkla keşfedebilirsiniz. Empire State - 20 W 34th St., New York, NY 10001 Amerikan filmlerinden tanıdığımız Empire State Binası, 1932 yılında tamamlanmış ve uzun bir süre dünyanın en yüksek binası olarak anılmıştır. Turistik aktivitelerin başında yer alan şehir manzarasını kuşbakışı izleme deneyimini, Empire State Binası’nın tepesine çıkarak yaşayabilirsiniz. Ancak biz bu aktivite için Empire State yerine Top of the Rock’u tercih ettik. Bunun sebeplerinden biri, Empire State Binası’nı güzel bir şekilde görebilmekti. Ayrıca, 230 Fifth Rooftop Bar isimli mekanda da çok güzel bir manzara sunulduğunu belirtmeliyim. Flatiron Binası - 175 5th Ave, New York, NY 10010 Filmlerden tanıdığımız meşhur Flatiron binasını yenilenme çalışmaları sebebiyle tam görememiş olmamıza biraz üzülsekte gezimize devam ediyoruz, zaten fotoğraf noktası olarak rotaya eklenmişti. Levain Bakery - Flatiron, 2 W 18th St, New York, NY 10011 Çoğu kişiye çok şekerli gelse de ben kendisini çok sevdim. Tek seferde 1 tane tüketmek yerine yarım tüketmek daha mantıklı yoksa şekeriniz tavan yapabilir. Katz's Delicatessen - 205 E Houston St, New York, NY 10002 Levain Bakery’den sonra buraya yürüyerek ulaşmaya çalışmak çok mantıklı olmayacaktır. Dolayısıyla metro ya da otobüs kullanmanızı tavsiye ederiz. Burası bizim planlamamıza göre başka bir güne uymadığı için ilk gün aradan çıkarmak istedik. Uzaklık bizi biraz yordu. İlk gün için çok mantıklı bir seçenek olmayabilir. Burayı ziyaret etme isteğimiz popülerlikti tabiki, akşam saatinden önce gittiğimiz için çok fazla sıra beklemedik. Tamamen et severlere hitab eden bir mekan. 1 porsiyonu bence rahatlıkla 2 kişi bölüşebilir. Ete çok düşkünseniz sos olsa da olur olmasa da olur diyorsanız Katz's Pastrami Sandwich alabilirsiniz. Peynir ve sos isterseniz bizim gibi Katz's Reuben tercih edebilirsiniz. Bryant Park - NY 10018 Şehrin en işlek yerlerinden birisinde yer alan Bryatpark cıvıl cıvıl bir yer. Oldukça fazla etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Gitmeden önce bir New Yorklu gibi takılıp sinema gecesine katılıp chilling yapmayı planlamıştık ama iyi bir yer bulabilmek için oldukça önce gitmek gerekiyor. Bir de çok kalabalık oluyor. Biz ilk gün buraya göz atıp daha sonra sakin bir zamanda birşeyler içmeyi tercih ettik. Gezi planınızı yaparken gelecek aktivitelere buradan göz atabilirsiniz. https://bryantpark.org/activities Times Square - Manhattan, NY 10036 En çok merak ettiğimiz yerlerin başında Time square geliyordu yalan yok. Özellikle akşam saatine denk getirdik ki, etkisi daha fazla olsun. Açıkçası beklentim neydi, canlı canlı görmek beklentimi karşıladı mı pek emin değilim. Galiba kendimi bomboş bir Time Square de hayal ettim. Sürekli sağınızı solunuzu kollamanız gereken, çok kozmopolit bir ortam. Birileri siz anlamadan fotoğraflarınızı çekip size satmaya çalışıyor. Kendimi kameralardan kaçan agresif ünlüler gibi hissettim. Tabi bunun bir diğer sebebi de saat farkı ve yorgunluktu. Yorgunluk demişken; ilk gün kendimizi çok zorlamayalım dedik ama dönüşte oldukça yorgunduk. Siz siz olun ilk gün kendinize bu kadar yüklemeyin. Gerçi otele döndüğümüzde saat çok geç değildi. Zaten sonrası tahmin edersiniz yok. Şunu ekleyeyim bu kadar yoğun bir ilk günü planına rağmen ertesi gün çok dinç uyandık. Dönüşten çok daha hızlı adapte olunuyor giderken, sanırım burada gezme motivasyonu da rol oynuyor. 2.Gün Ess-a-Bagel - 831 3rd Ave, New York, NY 10022 Otelimize oldukça yakın olan bagel mekanı oldukça popüler, ve açıkça söyleyebilirim bu mekan gezinin yıldızlarından, sadece 1 defa gideriz diye planlamıştık ancak 3-4 defa gittik. Signture Favorite’dan pek şaşmamanızı öneririz. Ghostbusters Headquarters - 14 N Moore St, New York, NY 10013 Öncelikle en çok buraya gitmek istiyoruz gibi bir plan yapmadık. Tüm gideceğimiz noktaları belirledikten sonra 9/11 Memorial Pool’s a giderken burayı araya sıkıştırabiliriz gibi duruyordu. Hayalet avcılarını seviyorsanız, önünden bir fotoğraf fena olmaz. 9/11 Memorial Pools - 180 Greenwich St, New York, NY 10007 Şüphesiz dünya tarihinin en kötü trajedilerinden olan 11 Eylül saldırısı sonrası, hayatını kaybedenler için yapılan havuzlar, ölenlerin isimlerinin yazılı olduğu panellerle çevrili. Oculus & One World Trade Center - 185 Greenwich St LL3110, New York, NY 10006 Oculus’a gelince, bu modern yapının içeriği ve mimarisi beni gerçekten etkiledi. World Trade Center kompleksinin bir parçası olarak inşa edilen bu yapının içindeki alışveriş alanları ve ulaşım noktaları oldukça işlevsel. Ayrıca, Oculus’un yenilikçi ve göz alıcı tasarımı, New York’un modern yüzünü harika bir şekilde yansıtıyor. Charging Bull - Bowling Green, New York, NY 10004 Charging bull şaşırtıcı derecede meşhur, fotoğraf çekilmek için beklemeniz gerekiyor. Meşhur olmasının nedeni filmlerde çok yer verilmesi sanırım. Güçlü piyasa anlamındaki "boğa" figürü, Wall Street'te yer alıyor ve Amerika borsasının bir simgesi. Statue of Liberty Vista Point - Battery Park Underpass, New York, NY 10004 New York’a kadar gelmişken özgürlük heykeline selam vermeden olmazdı. Bizim gibi özgürlük heykelini uzaktan görmek sizin için kafi ise, Staten Island Ferry’ler var. Bu feribotlarla ücretsiz olarak binebiliyorsunuz. Manhattan adasından sizi Staten adasına götürüyor, seferler yarım saatte bir var. Biraz bekleyip geri dönebiliyorsunuz. Çoğu kişi turistik kullanıyor zaten bu feribotları. Brooklyn Köprüsü - New York, NY 10038 Buraya metroyla ulaşabiliyorsunuz ancak sonrasında oldukça yürümeniz gerekiyor, güzel fotoğraflar çekilebileceğiniz bir yer, kalabalık olmasına rağmen açı bir şekilde ayarlanıyor, manzarası da bonus. Yalnız çok sıcak zamanlarda öğle saatlerini pek tevsiye etmiyoruz. Dumbo Brooklyn köprüsünü arkanıza alıp güzel fotoğraflar çekilebileceğiniz meşhur fotoğraf noktası, tabi aynı zaman boş bulmanızın imkansız olduğu bir yer. Bu bölge çevresinde dolaştığınızda farklı yerlerde de köprüyü güzel açılarda çekmek mümkün. Cecconi's - 55 Water St, Brooklyn, NY 11201 İtalyan lezzetlerini her zaman sevmişizdir. Timeout markette yer alan Cecconi’nin hem iç mekanı hem de dış mekanı oldukça keyifli. Rezervasyon yaptırmayı unutmayınız. Time Out Market New York - 55 Water St, Brooklyn, NY 11201 Bir çok ülkede bulunan Time Out market farklı mutfaklardan gelen çeşitli lezzetleri bir araya getirerek, ziyaretçilere bir çok seçenek sunuyor.İster yemek yiyebilirsiniz, ister bir şeyler içmek için uğrayabilirsiniz. Biz birde canlı müziğe denk geldik ve keyfli vakit geçirdik. Manzarası da ayrı güzeldi. Listenize ekleyebilirsiniz. 3.Gün Lady M Cake Boutique - Upper East Side, 41 E 78th St, New York, NY 10075 Güne tatlı bir başlangıç yapalım dedik. Kahvaltı yerine Lady M Cake’in krep tatlılarından yiyelim dedik. Seçimizi orijinalinden yana kullandık, ama aklımız çikolatalı olanda kalmadı değil. Kat kat kreplerden yapılan hem meşakkatli hem de farklı bir tatlı seçeneği. Central Park Şehrin göbeğinde doğayla başbaşayız kalabileceğiniz, bir alan olması cidden zorunlu olmalı. Central park düşündüğümüzden çok daha büyüktü. Birkaç defa gitmemize rağmen tam anlamıyla bitiremedik burayı. Central Park’ı gezerken görüp beğendiğimiz yerleri sıralayalım, zaten sıralacağımız yerleri pek görmeme ihtimaliniz yok:) Umpire Rock, Bethesda Terrace, Bow Bridge, Bethesda Fountain ve Belvedere Kalesi. Washington Square Park, Washington Square, New York, NY 10012 Oldukça kozmopolit bir bölge burası, Washington Squre parkta da bir çok farklı tarzda insan görebilirsiniz. Ortamın çok renkli olduğunu söyleyebilirim. Apartment Building from the TV Show Friends - 90 Bedford St, New York, NY 10014 Dönemine denk gelmemiş olsam da, sonradan defalarca izlediğim ve çok sevdiğim, hatta sıkıldığımda yeniden izlediğim TV şovu olan Friends'in sembolü haline gelmiş bu binayı görmeden edemezdik. Bu nedenle, Friends'in açılış sahnelerinde sıkça gördüğümüz bu apartman binasını gezi planımıza dahil ettik. Sex and The City’nin karakterlerinden Carry’nin evi buraya oldukça yakın, görmek isteyenler oraya da uğrayabilirler. Chelsea Market - 75 9th Ave, New York, NY 10011 Yine bir çok seçeneğin olduğu bir yemek marketindeyiz. Oysterlar ne kadar göz kırpsada tercihimizi Los Tacos’dan yana kullandık. Çoğu kişi de öyle yapmıştı oldukça fazla sıra vardı. Taco ve Quesadilla denedik. Enteresan bir şekilde Quesadilla’yı daha çok sevdim. High Line - New York, NY 10011 Beklentim çok yüksek değildi High Line ile ilgili ama yürürken çok keyif aldım. Burası aslında demiryolunun kullanım dışı kalması sonrasında, dönüşüm geçirerek halka açılmış bir alan. Yürüyüş esnasında güzel fotoğraflar yakalayabilirsiniz. Vessel - 20 Hudson Yards, New York, NY 10001 Fotoğraf için listemizde olan bir diğer nokta, gerçekten mimarı tasarım olarak farklı ve görülmeye değer bir tasarımı var. 4.Gün Top of The Rock - 30 Rockefeller Plaza, New York, NY 10112 Gün erken başlıyor çünkü bugün yoğun bir gün olacak. Biliyorsunuz ki gezilerin vazgeçilmez aktivitesi gittiğiniz yeri kuş bakışı olarak görmek. Bu noktada New York’u kuş bakışı görmek için tercih edebileceğimiz bir kaç farklı seçenek mevcut yani aslında bizim değerlendirdiğimiz seçenekleri sıralayacağım; Edge, Empire State, The Summit ve Top of Rock. Biz Empire state’i ve Central Park’ı güzel bir açıyla görmek istediğimizden Top of Rock’ı seçtik. MOMA - Museum Of Modern Art , 11 W 53rd St, New York, NY 10019 MOMA dünyanın en ünlü modern sanat müzelerinden ve özellikle söylemeliyim; içerisindeki eserleri değerlendirirsek gerçekten keyif alacağınız bir modern sanat müzesi. En güzel tarafı ziyaretinin detaylarını planlamamış olanlar için oluşturdukları mutlaka görülmesi gerekenler kısmı. Buraya ne olur ne olmaz link bırakalım. (https://www.moma.org/visit/itineraries/ ) Rehberde Vincent van Gogh’s The Starry Night, Henri Matisse’s Dance (I), Claude Monet’s Water Lilies, Frida Kahlo’s Self-portrait with Cropped Hair , Jacob Lawrence’s The Migration Series gibi mutlaka görülmesi gereken eserler listelenmiş bence faydalı da olmuş. Artichoke Basille's Pizza - 1410 Broadway, New York, NY 10018 Buradaki pizzaların boyutu inanılmaz! Bir dilim pizza sizi fazlasıyla doyurur. Özellikle en meşhuru ve mekana ismini veren Artichoke pizzayı kesin denemelisiniz. Joe's Pizza Broadway - 1435 Broadway, New York, NY 10018 Pizza’dan bahsetmişken New York’un en meşhur pizzacısı Joe pizzaya da uğradan olmaz. Öncelikle pizzaların hamurları çok güzeldi. Ama sanırım biz Margarita pizzanın bizim Ülkemizde yapılma şeklinden kaynaklı bol peynirli olmasına alışmışız. Başıma bir şey gelmeyecekse hem burada yerdiğim hem İtalya’da yediğim Margarita pizzaların domates yoğunluğu çok fazlaydı bide sanırım domatesi de çok pişirilmiyor bu sebepten çok sevemedim (O sırada İtalyanlar sen ne anlarsın diyorlar). Her neyse bence 2 pizzacı da güzeldi ancak ben bir kez daha yesem az domatesli bir Joe pizzası(diğer çeşitlerinden bahsediyorum) veya Artichoke’u tercih ederdim. Harry Potter - 935 Broadway, New York, NY 10010 Harry Potter serisini sevenlerin mutlaka ama mutlaka uğraması gereken bir mekan. Harry Potter sevgim baki ancak bu mekanı çocukken tam da kitapları yeni okuduğum zaman görsem sanırım etkisi çok daha fazla olurdu. Yine de çok beğendim. Broadway Minskoff Theatre - 200 W 45th St, New York, NY 10036 New York planı yaparken sanırım uçak biletinden sonra ilk satın aldığımız şey bir Broadway gösterisi biletiydi. Biz araştırmamızı yaptıktan sonra The Lion King ve Aladdin arasında kaldık. Kazanan The Lion King oldu. Gerek kostümler, gerek müzikler olsun, unutamayacağımız ve izlerken çok keyif aldığımız bir müzikal deneyimi oldu. Biletlerimizi https://broadwaydirect.com/shows/musicals/ sitesinden aldık. Önceden bilet almamızın avantajlarından biri kendimize güzel bir yer seçebildik. Bu arada bir opsiyondan daha bahsetmek istiyorum. Time square meydanında TKTS ticket booth denilen noktadan indirimli bilet bulabilirsiniz. Ancak tarihler yer seçimi hakkında hiç fikrim yok. Risk almayı seviyorsanız yada 2. Bir gösteri fena olmaz diyorsanız, not alabilirsiniz. The Rum House , 228 W 47th St, New York, NY 10036 Broadway show çıkışı çok uzaklara gitmeden gidip, bireyler içip keyifli vakit geçirebileceğiniz bir mekan. Kokteylleri bizce başarılıydı, canlı müzikte gecenin bonusu oldu. 5.Gün Maman - 1424 3rd Ave, New York, NY 10028 Mamanın bir sürü şubesi var, keyifli bir mekan, kahvaltı için veya kahve için listenize ekleyebilirsiniz. MET-Metropolitan Museum of Art - 1000 5th Ave, New York, NY 10028 MET New York’un sanırım en özel ve büyük müzesi, Central Park’ın yanında Upper East Side bölgesinde yer alıyor. Öncelikle çok büyük derken asla abartmıyoruz. Tamamını sindire sindire gezmek gibi bir durum bence söz konusu değil. Bu sebepten müzeye ilk girişte ilgi alanlarınıza göre tavsiye alabilirsiniz. Biz resim bölümüne ağırlık verdik. Tanıdığımız ressamlar dışında da çok beğendiğimiz tablolar da oldu. Herkesin ilgi alanı ve beğenisi farklıdır tabi ama bizim gitmeden listelediğimiz resimleri paylaşalım. Vincent Van Gogh, “Self-Portrait with Straw Hat” (Hasır Şapkalı Otoportre) ve “Wheat Field with Cypresses”, Claude Monet, “The Water Lily Pond” (Nilüfer Göleti) ve diğer eserleri, Johan Christian Dahl, “Copenhagen Harbor by Moonlight”, Henri Matisse, "Dance" I. Picasso, Dali gibi modern dönem ressamlarının tabloları da modern sanatlar bölümdende sergileniyor. Gitmeden ilgiliniz varsa araştırmanızı kendi sitesinden yapabilirsiniz. Keens Steakhouse - 72 W 36th St., New York, NY 10018 New York seyahatimiz boyunca hava çok keyifliydi ancak 1 gün hava bozdu oda rezervasyon yaptırdığımız bir güne denk geldi. Bundan neden bahsediyorum; yaz da olsa yanınızda şemsiye bulundurabilirsiniz. Gelelim Keens Steakhouse’a bizim steak yemek için 2 seçeneğimiz vardı ya burası yada Peter Luger idi. Planınıza hangisi uyarsa onu tercih edebilirsiniz. Not olarak etinizi çok pişmiş söylememenizi öneririm. Orta iyi pişmişleri çoğu mekanın iyi pişmişi gibiydi. 6.Gün Sadelle's New York - 463 W Broadway, New York, NY 10012 Kahvaltı için güzel bir seçenek. Rezervasyon yaptırarak gitmenizi öneririz, biz rezervasyonsuz gittik ve zor yer bulduk. French tostu buranın çok öneriliyordu bizde şiddetle önerilen tatları tatma zorunluluğumuz olduğundan gidip tattık tabi ve beğendik, sizde gidebilirsiniz :) SoHo Soho güzel cafeler, restoranlar ve mağazalarla dolu New York’un en popüler bölgelerinden, mutlaka yarım gününüzü ayrımanız gereken bir yer. Sokaklar oldukça renkli ve son derece güzel binalarla dolu, binalara bakarken özellikle yangın merdivenleri dikkat çekiyor. Sonradan eklendikleri için sanırım bu kadar belirgin. Diğer bir mimari özellik, eski binaların çoğu üçgen yapıda bu ne demek alt katlar daha geniş ve yüksek tavanlı ancak üst katlara gittikçe daireler hem daralıyor hem tavanları daha alçak oluyor. Bu bana anlatılmasa doğru söylemek gerekirse dikkatimi çekmezdi, yani bu bilgiler Free Walking tour yaptığını düşündüğümüz tur rehberinden kulak misafiri olarak öğrendiğimiz bilgiler :) Eğer vaktiniz varsa böyle bir aktiviteye de katılabilirsiniz. Küçük İtalya Soho’dan yürüyerek küçük İtalya diye adlandırılan bölgeye devam edebilirsiniz. Bu bölgede adından anlaşıldığı üzere bolca İtalyan restoranı mevcut. Samimi bir havası var buranın. Biz Soho ardından küçük İtalya derken yorgunluktan mecburi mola vererek; Gelso & Grand diye bir yerde bir şeyler içtik. Keyifli bir mekandı. Mekan demişken mekanlarla ilgili kısa bir bilgi vereyim. Amerika’da vergiler sonradan ekleniyor. Bu ne demek menülerde gördüğünüz fiyatlara %10 ekleniyor. Bir de bahşiş konusu var. Daha önce duymuştuk ancak bu kadar ciddiye alınan bir konu olduğunu bilmiyorduk. Bahşiş bırakmak Amerika’da zorunlu. Sanıyorum sistemleri bu şekilde işliyor. Servis elemanları restoranlarda çok düşük ücret alıyorlar ve bahşişlerle geçiniyorlar. Öyle ki size gelen hesaplarda bahşişler %15 den başlıyor tabi kendiniz de yazıp oranı belirleyebiliyorunuz. İşin ilginç yanı bahşiş vergi eklendikten sonra hesaplanıyor. Bazı restoranlarda 6 kişiden fazlaysanız yine ek ücret alıyor. Take away yani al-götür tarzı yerlerde de bahşiş ekranı geliyor önünüze ne yalan söyleyeyim biraz insanı geren bir durum ancak servis hizmeti almadığınız bir yerde tip bırakmak da saçma zaten bu tip yerlerde çok bahşiş beklenmiyormuş bilginize. Yani öyleyken böyle bahşiş vergi işleri Amerika’da biraz karışık, ne diyelim matematiğinize kuvvet. Chinatown Chinatown ve küçük İtalya birine çok yakın dolayısıyla küçük İtalya’ya gelmişken burayıda gezeceksinizdir, benim için China Town’un en güzel yani sanırım Keki modern den aldığım dev profiteroldü. Ancak bunun dışında çin yemeklerine ilgiliyseniz burada yemek de yiyebilirsiniz. La Pecora Bianca Bryant Park - 20 W 40th St, New York, NY 10018 Güzel bir italyan yemeği yemek isterseniz şans verebilirsiniz. Makarnaları bizi üzmedi. 7.Gün New York’ta ki son günümüzü ilk başta alışveriş günü olarak planlamıştık. Ancak bu kadar yorgunluğun üzerine alışveriş yorgunluğunu eklemek istemedik. Alışveriş kısmını gezimizin daha sonrasına Chicago kısmına bıraktık. Gidecek olsaydık Woodbury Common Premium Outlets’e gidecektik. Dünya markalarının yer aldığı Outlet bayağı popüler ancak şehir merkezine çok yakın değil, 1,5 saatlik bir mesafede gitmek için otobüs kullanabilirsiniz veya araç kiralayabilirsiniz. Veya alışverişinizi hemen hemen outlet ayarında fiyatlar bulabileceğiniz Macy’s, T.J.Maxx, Ross Dress for Less, Nordstrom veya Nordstrom Rack mağazalarından da yapabilirsiniz. Sezon ürünleri için zaten 5th Avenue ve Soho alışveriş yapabileceğiniz başlıca yerler. Gelelim son yoruma, New York’u beklediğimden daha fazla sevdim, kalabalık kozmopolit yapısı altında aynı zamanda düzeni olan tekrar tekrar gelinesi bir şehir. Daha fazla vaktimiz olsa, gideceğimiz listemizde olan mekanları da yazalım; Little Price, aslında son gün planımızda olan bir mekandı ancak beş buçuktan önce rezervasyon almıyorlarmış. Mekanları belirlerken rezervasyon yaptırmak bayağı önemli, biz biraz esnek davranıp kesin gitmek istediğimiz yerlere rezervasyon yaptık genelde akşam yemeklerini ön planda tuttuk ancak kahvaltı içinde bakmak lazımmış. Öğlen yemeklerinden çok bahsetmiyorum. Hep sağlıklı hem de sağlıksız ama lezzetli bir çok seçeneğe kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Mr Purple ve The Roof, güzel teras mekanları. Oscar Wilde, Malibu Farm, The Smith, The Clinton, Fraunces Tavern, Pastis böyle liste uzayıp gidiyor. Keyifli geçen bir 7 günün sonuna geldik. Bütün turistik aktiviteleri bitirmiş olmanın haklı gururu içerisinde New York'a veda ediyoruz. Keyifli geziler
- Ayrıntılı Seyahat Rehberi | Türkiye | SineGezi
Ayrıntılı seyahat yazıları, film, tiyatro, restoran keşifleri ve kitap tavsiyeleri için: SineGezi Son Yazılar New York Gezi Rehberi Amerika seyahati düşünüyorsanız ve bir kaç durağınız varsa planlamaya bayağı önceden başlamalısınız. Uçak bileti, otel, gezilecek yerler ne kadar kalınmalı gibi konular oldukça önemli. Düşünüldüğünde normal bir Avrupa seyahatinden Amerika’yı zor kılan ne? derseniz; buna cevabım kalış süresinin uzun olması(tercih meselesi tabi bu ama bu mesafeye 10 günden az gelinmesi pek mantıklı olmazdı kanımca), pahalılık ve mesafe... İsviçre Gezi Rehberi Benim için her yeni görülecek yer başka bir heyecan ve mutluluk sebebidir ama şunu söylemeliyim ki uzun zamandan beri beni bu kadar heyecanlandıran ve mutlu eden bir gezi deneyimim olmamıştı. Evet tüm heyecanın sebebi İsviçre. İsviçre öyle bir coğrafya ki baktığınız her manzara kartpostal gibi. Hal böyle olunca izlemesi, gezmesi de çok keyifli oldu... Venedik Gezi Rehberi 400’ü aşkın köprüden oluşan Venedik aynı zamanda çok sürpriz olmayacak şekilde Kanallar Şehri, Sular Şehri ve Maskelerin Şehri olarak da anılmaktadır... Floransa Gezi Rehberi Gezi planımızın ikinci durağı olan Floransa’ya Roma’dan tren yolu ile ulaşımı tercih ederek geldik. Roma Gezi Rehberi Uzun zamandır planlanan Roma gezimizi gerçekleştirmenin hem mutluluğunu hem de hüznünü yaşıyoruz. Hüzün neden diye sorarsanız, her köşesi tarihle dolu, kalabalık ve sıcakkanlı bu İtalya şehrini çok sevdik, onunla vedalaşamıyoruz. Gelelim gezimizin detaylarına... Amerika seyahati düşünüyorsanız ve bir kaç durağınız varsa planlamaya bayağı önceden başlamalısınız. Uçak bileti, otel, gezilecek yerler ne kadar kalınmalı gibi konular oldukça önemli. Düşünüldüğünde normal bir Avrupa seyahatinden Amerika’yı zor kılan ne? derseniz; buna cevabım kalış süresinin uzun olması(tercih meselesi tabi bu ama bu mesafeye 10 günden az gelinmesi pek mantıklı olmazdı kanımca), pahalılık ve mesafe. Bu aşamada en önemlisi.. Karadağ uzun zamandır gitmeyi planladığımız, her an artık vizeli olacak diye korktuğumuz, daha gitmeden fotoğraflarını görüp çok sevdiğimiz bir Ülke'ydi. Sonunda planlarımızı gerçekleştirebildik ve Karadağ için güzel bir plan yaptık... Benim için her yeni görülecek yer başka bir heyecan ve mutluluk sebebidir ama şunu söylemeliyim ki uzun zamandan beri beni bu kadar heyecanlandıran ve mutlu eden bir gezi deneyimim olmamıştı. Evet tüm heyecanın sebebi İsviçre... Bu aralar biz de kendimizi Netflix popülaritesine kaptırmış bulunmaktayız. Kendisi kısa zamanda bayağı sevdiğimiz platformlardan birisi haline geldi. Dizilerin yanı sıra birçok film seçeneği olsa da biz genelde dizi izlemeyi tercih ediyoruz Daha fazla İzlemeli Gezinin bizi en heyecanlandıran kısımlarından bir tanesi de karbonhidrat cennetinde olmamızdı. Sıkı araştırmalar ve tavsiyeler sonucunda gittiğimiz yerleri sıralıyoruz... Daha fazla Yemeli En Çok Okunanlar New York Gezi Rehberi İsviçre Gezi Rehberi Roma Gezi Rehberi Venedik Gezi Rehberi SineGeziciler Gonca Kaya Akak Hande Samancı Daha fazla Gezmeli
- Şikago Gezi Rehberi | SineGezi
New York’la başlayan yolculuğumuz, Philadelphia, Washington ve Atlantic City ile devam etti ve sonunda Şikago’ya ulaştık. Biraz daha vaktimiz olsaydı, Miami de gezinin sonu için güzel bir durak olabilirdi. Amerika uzak bir rota olduğu için böyle bir geziyi önceden planlayıp imkanlar dahilinde birden fazla şehri kapsayacak şekilde organize etmek daha mantıklı olabilir. Hem zamanı daha verimli kullanmak hem de gitmişken birkaç farklı yeri görmek güzel oluyor. Şikago Gezi Rehberi 05.06.2025 | Gonca Kaya Akak New York’la başlayan yolculuğumuz, Philadelphia, Washington ve Atlantic City ile devam etti ve sonunda Şikago’ya ulaştık. Biraz daha vaktimiz olsaydı, Miami de gezinin sonu için güzel bir durak olabilirdi. Amerika uzak bir rota olduğu için böyle bir geziyi önceden planlayıp imkanlar dahilinde birden fazla şehri kapsayacak şekilde organize etmek daha mantıklı olabilir. Hem zamanı daha verimli kullanmak hem de gitmişken birkaç farklı yeri görmek güzel oluyor. Biz Şikago’da toplam 10 gün kaldık ama bu kadar uzun süre şart değil. Daha kısa tutularak da mesela 4 yada 5 gün gibi, şehir rahatlıkla gezilebilir. Şikago'ya İstanbul'dan da direk uçuşlar mevcut ancak biz rotamız gereğince, Philadelphia'dan Şikago'ya uçtuk. Temmuz ayında olmamıza rağmen çok bunaltıcı sıcaklarla karşılaşmadık Şikago'da. Zaten Şikago'da rüzgarıyla meşhurmuş. Gelelim gezimizin detaylarına rüzgârlı şehir Şikago; gökdelenleri, müzeleri, lezzet durakları ve muhteşem göl manzaralarıyla tam anlamıyla dolu dolu bir şehir. Göl dediğime bakmayın denizden farksız boyutta bir gölden bahsediyorum. Şikago'da Konaklama ve Ulaşım Şikago'nun metro ağı da New York kadar iyi, yani şehir merkezinin uzağında konaklasanız da kolaylıkla otelinize ulaşabilirsiniz. The Bean (Bulut Kapısı) Müzeler Art Institute of Chicago Field Museum Museum of Contemporary Art Yeme-İçme Au Cheval Amerika'da yediğimiz en iyi hamburgerlerden bir tanesini sanırım Au Cheval'de yedik. Bunun için bayağı sıra beklememiz gerekti ama değdi. Burası oldukça küçük bir mekan ama sonradan öğrendim. Small Chaval diye bir yerleri daha varmış ve mekan daha büyükmüş biraz ironik olmuş ama ikisinden birisini tercih edebilirsiniz. Bence mutlaka gidilmeli buraya. Gino’s East Şikago'ya özgü bir lezzet olan deep-dish pizzayı denemek için önerilen en meşhur yerlerden birisiydi burası. Pizzanın pişme süresi normal pizzalara göre bi tık daha fazla, biz sebzeli bir şey seçtik ama ben açıkçası domates ve hamur dışında bir tad alamadım. Bana çok hitab etmedi ama seveni çok ondan gitmişken şans verilebilir. Levain Bakery New York'da başlayan Levain aşkımız burada da devam etti. Şeker koması garantili kurabiyeleri daha önce önerdiğim gibi paylaşımlık almanızda fayda var.
- İletişim | Sinegezi
Bize buradan yazarak ulaşabilirsiniz. Sevgiler SineGezicilerden :) Ad E-Posta Konu Mesaj Gönder Mesajınız için teşekkür ederiz!
- Karadağ Gezi Rehberi | SineGezi
Karadağ uzun zamandır gitmeyi planladığımız, her an artık vizeli olacak diye korktuğumuz, daha gitmeden fotoğraflarını görüp çok sevdiğimiz bir Ülke'ydi. Sonunda planlarımızı gerçekleştirebildik ve Karadağ için güzel bir plan yaptık... Karadağ Gezi Rehberi 30.09.2023 | Gonca Kaya Akak Paylaş Karadağ uzun zamandır gitmeyi planladığımız, her an artık vizeli olacak diye korktuğumuz, daha gitmeden fotoğraflarını görüp çok sevdiğimiz bir Ülke'ydi. Sonunda planlarımızı gerçekleştirebildik ve soluğu Karadağ'da aldık. Gidip görünce de Karadağ'a olan hislerimiz değişmedi yani bizi hiç yanıltmadı, Karadağ'da çok keyifli bir 4 gün geçirdik. Gelelim gezimizin detaylarına; Karadağ vizesiz olduğu ve çok talep gördüğü için uçak biletlerini uygun bulmak oldukça zor. Biletler için Türk Havayollarına veya Tailwind'e bakabilirsiniz. Bu havayollarının Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya direkt uçuşları var. Kalmak istediğiniz bölge biraz size bağlı, deniz tatili düşünüyorsanız Budva güzel bir seçenek. Bunun dışında bize sorarsanız en güzel seçenek Kotor. Şunu da söyleyelim şehirler birbirine oldukça yakın, bu noktada araç kiralarsanız gezerken konforunuz artacaktır. Gezi planınız çok yoğun değilse toplu taşımada bir seçenek olabilir. Kısa gezimizde Karadağ'da 4 farklı şehir gezme fırsatımız oldu. Budva, Kotor, Perast ve Tivat. 3 veya 4 günlük bir gezi planında bu 4 bölgeyi rahatlıkla gezebilirsiniz. Budva Budva'da Gezilecek Yerler Budva Old Town (Eski şehir merkezi) Birbirinden güzel dar sokaklarıyla sizi ilk anda etkileyecek bir yer burası. Dar sokaklarını keyifle gezip, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. La Citadel Kalenin manzarası çok hoş, özellikle gün batımını burada izlemek oldukça keyifli olacaktır. Kaleye giriş ücretli ancak restoranda yemek yerseniz ayrı bir ücret ödemiyorsunuz. Dancing Girl (Dans Eden Kız) Budva Old Town bölgesinde bulunan ve şehrin sembolü haline gelen dans eden kız heykelinin aslında hüzünlü bir hikayesi varmış. Kavuşamayan aşıkların hikayesinden esinlenerek yapılan heykelin hikaye efsanemidir bilinmez ancak dans eden kızın, Budva'ya çok yakıştığını söyleyebiliriz. Sveti Stefan Sveti Stefan adası görsel olarak çok hoş ancak bu adaya elimizi kolumuzu sallayarak ne yazık ki giriş yapamıyoruz. Adaya giriş için otel müşterisi olmanız veya otel restoranında rezervasyonunuzun olması gerekiyor. Fiyatlarında oldukça yüksek olduğu söylendi. Karadağ'ın en pahalı otelinin burada olduğunu ve oldukça ünlü konukları ağırladığını da duyduk. Adaya ayak basamasanız da adanın girişine kadar gitmenizde bir engel yok. Hatta ironik olarak adanın bir tarafı halk plajı diğer tarafı özel plaj. Buraya kadar gelmişken fırsatı değerlendirip, yüzerek ada manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz, deneyimlerimizden yola çıkarak söylüyoruz Budva'da denizin kötü olduğu bir yer yok, buranın denizi de çok güzeldi ancak çok kalabalık sevmiyorsanız sabah saatlerinde gitmenizi öneririz. Budva'da denize girebileceğiniz diğer bölgeler; Budva kalesini olduğu bölge, Becici, Havaii Beach(adaya deniz yoluyla ulaşabiliyorsunuz, kişi başı ücret gidiş-geliş 5 euro diye duyduk.), Przno. Budva Yeme İçme Manana Budva Kokteylleriyle ünlü mekanın tacolarının da oldukça güzel olduğunu duyduk. Kokteyl fiyatları 9-15 euro arasındaydı. Buradan anlaşıldığı üzere Karadağ diğer Avrupa ülkelerinden çok farklı değil. Belki bir tık daha uygun olabilir ama bir tık, fazlası değil :) Jardan Burası her kesime fiyat ve çeşit olarak hitap edecek bir yer, menüleri çok geniş, Türkçe menülerinin olması da ayrı şaşırtıcı, bi akşam üstü uğrayabilirsiniz. Biz canlı müziğe de denk geldik, keyifliydi. Pasta Bar Malum biz İtalyan mutfağının köleleriyiz. Karadağ'da İtalyan mutfağı oldukça yaygın. Burası da Budva old town bölgesinde bulunan standart üzmeyen bir mekan. Kotor Sen çok başka bir hikayesin Kotor; Budva'da ki şehirleşme Kotor'da yok ondan bizi daha çok etkilediğini söyleyebiliriz. Kotor'a en az 1 gününüzü ayırmanızı gönülden tavsiye ederiz. Kotor Fortress (Kotor Kalesi) Kotor'a kadar geldiyseniz ve herhangi bir sağlık sorununuz yoksa kaleye çıkıp mutlaka bu şehri kuşbakışı görmelisiniz. Ancak bir uyarı yapalım, öğlen saatleri tırmanışı bayağı zorlaştırıyor. Sabah erken saatleri tercih etmeniz, zorlu merdivenleri yürürken biraz olsun size yardımcı olacaktır. Bu arada tam tamına 1355 basamaktan bahsediyoruz. Biz zaman kısıtı sebebiyle meşhur kilise Church of Our Lady of Remedy'nin fotoğraf kadrajına girdiği noktaya kadar çıktık, burası da sanıyoruz ki yolun yarısı oluyor. Zorlamadı desek yalan olur. Bu arada kaleye giriş ücretli, ücreti 8 euro. Kaleye farklı yerlerden de giriş olduğunu okuduk ama biz emin olamadığımızdan ücret ödeyip giriş yaptık. Kotor Saat Kulesi Kotor şehir merkezine görkemli kapılardan geçiş yaparak giriliyor. Görkemli diye bahsettiğimiz aslında ana deniz kapısı oluyor ve kapıdan giriş yaptığınızda hemen karışınıza 1602 yılında yapılan Kotor Saat Kulesi çıkıyor. Kulenin hemen önünde Utanç Sütunu bulunuyor. Hala böyle mi bilinmez ancak ilginç ve gıpta edilesi bir bilgi; Kotor'da hemen hemen hiç suç işlenmediğinden hapisane yokmuş ve suç işleyenler için bu utanç sütunu yeterli oluyormuş. Suç işleyen insanlar sözel olarak ayıplanıyormuş. Kotor Aziz Tryphon Katedrali 1166 yılında yapılan katedralin bir kulesi depremler sonucunda hasar almış ve tekrar aslına uygun bir şekilde yapılmış. Kulelerin üzerinde tarihler yazıyor. Bu tarihleri görmeseniz, 2 kuleyi birbirinden ayrıt edemeyebilirsiniz. Kotor Yeme İçme La Catedral Pasta Bar Önünde her daim kuyruk olması bu mekanın meşhurluğunu ele veriyor. Makarna köleleri bu mekanı da es geçmedi :) Restoran Cesarica Kalamar tava ve deniz mahsullü makarna deneme şansımız oldu. Kalamara bayıldık, sanırım kalamarı kötü yapan bir mekan da yok Karadağ'da, çokça maruz kaldığımız dondurulmuş kalamarların yanında lezzetleri tartışılmaz derecede iyiydi. Makarna standarttı. Genel olarak memnun kaldık. Konoba Portun Bu restoran Kotor merkezine yürüyerek 40 dk mesafede, deniz kenarında bulunuyor. Tavsiye üzerine gidip, çok memnun kaldığımız bir yer. Akşam yemeği yiyecekseniz mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız. Biz biraz spontane hareket edince öğlen yemeğini denk getirebildik. Denediğimiz her şeyden memnun kaldık. Kalamar tava, karides ve siyah risotto denedik. Tatlı için ayrıca bir not düşelim, Elmalı Crumble'ı mutlaka deneyin. Perast Perast, Kotor'a çok yakın olan meşhur bir orta çağ köyü. Burada çok fazla alternatifiniz yok. Dolayısıyla buraya 2 saatinizi ayrımanız yeterli olacaktır. Sokaklarını gezip, tekne ile Our Lady of Rock(Kayaların leydisi) adasına geçiş yapabilirsiniz. Aslında Perast'ın önünde 2 tane ada var ancak Aziz George Adası misafirlere kapalı, ada da yalnızca bir kilise bulunuyor. Vaktiniz bolsa Sveti Nikola Kilisesi'nin tepesine çıkıp, adalara yukarıdan da bakabilirsiniz. Tivat Buralara kadar gelmişken ve yeterli zamanınız varsa Karadağ'ın havalı şehri Tivat'ı ziyaret edip, Porto Montenegro lüks yat limanında vakit geçirebilirsiniz. Marina lüks yatların dışında bir çok restoran ve dünyaca ünlü markayı da bünyesinde barındırıyor. Kısa notlar; Yanınızda mutlaka euro bulundurun, Taksiye binmeden pazarlık yapın, Karadağ'ın yerli şarap markası olan Plantaze'nin şaraplarından tadın, Şarap, çikolata, genel süpermarket veya giyim alışverişlerinizi pazar gününe bırakmayın, çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi Karadağ'da da birçok yer pazar günü kapalıydı. Karadağ'lılar tembellik yasalarıyla meşhurlar bu sebepten, bize de restoranlarda servislerin gecikebileceği söylenmişti. Böyle bir durumla karşılaşmadık ama tembellik yasalarını buraya bırakalım aklınızda olsun. İnsan yorgun doğar, dinlenmek için yaşar. Yatağını kendini öper gibi öp. Geceleri uyumak için gündüzleri dinlen. Çalışma, çalışmak öldürür. Dinlenen birini gördüğünde ona yardım et! (Yanına yatıp dinlen.) Çalışabildiğinin en azını çalış, mümkünse işi başkasına yaptır (itele). Gölgeler kurtuluştur, dinlenmekten kimse ölmez (Tarlada çalışanlar için). Çalışmak ölüm getirir, çalışarak erken ölme. Olur da çalışma isteğin gelirse, otur, bekle. Göreceksin ki geçecek. Yiyen birini görünce yanaş; çalışanı görünce uzaklaş, rahatsızlık verme. Keyifli geziler :) Bizce İlginizi Çekebilir... Venedik Gezi Rehberi Roma Gezi Rehberi Floransa Gezi Rehberi
- Christmas Market | SineGezi
Her yıl aralık ayında kurulan ve 4 hafta boyunca süren Christmas Marketler yani Noel pazarlarının tarihi bayağı eskiye dayanıyor.... Maastricht : Christmas Market Gezisi 18.12.2016 | Gonca Kaya Paylaş Her yıl aralık ayında kurulan ve 4 hafta boyunca süren Christmas Marketler yani Noel pazarlarının tarihi bayağı eskiye dayanıyor. Aslında 5 kıtada kurulan Christmas Marketlerin en ünlüleri Avrupa şehirlerinde yer alıyor. Bunu en belirgin sebebi; en eski Noel pazarlarının Avrupa şehirlerinde kuruluyor olması ve bu geleneği aksatmadan sürdürüyor olmaları olabilir. Bu düşünceyi desteklemek gerekirse Viyana’da kurulan Noel pazarının tarihi taa 1294 kadar uzanmaktaymış. Almanya da Noel pazarlarının geçmişi çok öncelerine dayanıyor. Genellikle kent meydanlarında kurulan Noel pazarlarında hoşça vakit geçirmek mümkün. Daha önce Hollanda’nın Maastricht şehrinde kurulan Noel pazarında bulunduğum için orada kurulan Noel pazarı hakkındaki izlenimlerimden bahsedeceğim. Maastricht’te kurulan Noel pazarının Avrupa’nın en ünlü Noel pazarlarından olduğunu da söylemekte fayda var. Hollanda’nın en eski şehirlerinden birisi olan ve aynı zamanda Brüksel’in de komşu şehri olan Maastricht gezimizi günübirlik ve Christmas marketi gezme odaklı olarak ayarladık. Günübirlik gezimizi en iyi şekilde değerlendirebilmek için hemen Maastricht tren istasyonundan Maas nehri üzerine kurulmuş olan St.Sirvaas köprüsüne doğru yöneldik ki ana meydan olan ve aynı zamanda Noel pazarınında kurulduğu Vrijthof’a çabucak ulaşabilelim. Vrijthof’a ulaştığımızda görsel olarak manzara gerçekten çok güzel ve hareketliydi. Noel pazarının ışıl ışıl görüntüsünün yanında çevredeki cafelerde çok canlıydılar. Birde burada Sint Janskerk ve Sint Servaasbasiliek isimlerinde iki klise bulunuyor. Biliyorsunuz ki kliseler Avrupa şehirlerinin tarihlerini en iyi şekilde anlayabileceğiniz görselliğe sahip olan yerler. Bu sebeple gelmişken gezmemek olmaz tabi. Gelelim Noel pazarına, şöyle bir manzara düşünün bıcır bıcır çocukların kaymaya çalıştığı bir buz pisti, ışıklandırılmış görkemli bir dönme dolap, hediyelik eşya satılan ve tatlıdan tuzluya her çeşit aperatif yemeği bulabileceğiniz bir çok tezgah bütün olmuş sizi bekliyor. Bu cıvıl cıvıl görüntüye dayanamayıp hemen pazara daldık tabi, öncelikle bir turist klasiği olarak hediyelik eşya satan tezgahlarda bolca vakit geçirdik. Sonrasında hemen yemek satan tezgahlara yöneldik. Gerçekten aperatif olarak aklınıza gelebilecek her türlü yemek satılıyor buralarda yalnız tezgahlar seyyar olduğundan oturma yeri bulmakta sıkıntı yaşayabilirsiniz. Biz tercihimizi noodledan yana kullandık. Güzelde oldu. Tabi isterseniz tatlılara da yönelebilirsiniz mesela waffle satan tezgahlar oldukça kalabalıktı. Noel pazarlarının ve Noel’in başlıca klasiklerinden olan Glühwein yani sıcak şarapta mutlaka denenmeli. Normal şaraptan farkı nedir diye soracak olursanız eğer Glühwein sıcak, tatlı ve baharatlı bu arada baharat dediğim tarçın ve karanfil oluyor aklınıza başka baharatlar gelmesin :) Sıcak şaraplar üzerinde Maastricht yazan ve Noel pazarlarını hatırlatacak bir desen bulunan kupa bardaklarla servis ediliyor. Dilerseniz bardağı da alabiliyorsunuz. Noel pazarını tamamen gezdikten sonra birazda Maastricht sokaklarında kaybolalım dedik. Gezerken çok güzel manzaralarla karşılaştık. Bolca resim çekmeyi ihmal etmedik. Gezinirken Fortress Sint Pieter kalesine kadar gitmişiz gerçekten görsel olarak çok hoş bir yerdi. Burası Maastricht’i görebileceğiniz en yüksek noktaymış aynı zamanda. Son olarak güzel bir akşam yemeği yemek istiyorsanız benimde internette araştırırken rastladığım Maastricht’te ki en iyi 6 yemek mekanını belirten linkini vereceğim sayfaya göz atabilirsiniz. Keyifli okumalar :) http://www.yourlittleblackbook.me/restaurant-in-maastricht-top-6/ Bizce İlginizi Çekebilir... Utrecht Rotterdam
- İzlemeli | SineGezi
Bizce izlemelisiniz dediğimiz tüm film tavsiyeleri burada... Vizyon Film Önerileri Keyifle izleyip, beğendiğimiz Vizyon filmlerini yorumlamaya çalıştık. Keyifli seyirler :) Netflix Dizi Önerileri Bu aralar biz de kendimizi Netflix popülaritesine kaptırmış bulunmaktayız. Kendisi kısa zamanda bayağı sevdiğimiz platformlardan birisi haline geldi.. Marslı Yine karakterlerini severek izlediğim filmlerden biri. 2015 yapımı billim-kurgu/gerilim türündeki filmin yönetmenliğini Ridley Scott yapmış... Kapan Olay örgüsü, dozunda gerilim ve oyuncuların gerçekçi performansları filmin başından sonuna kadar izleyiciyi ayık tutuyor... İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı Oyun hemen hemen bir çoğumuzun ama uzun ama kısa bir süre de olsa deneyimlemiş olduğu işsizlik sürecini konu alıyor... Arrival "Gelecek zamanın aynasıdır." Başrollerini Amy Adams ve Jeremy Renner’ın paylaştığı modern bilim-kurgu filmi olan; Arrival... Snowden Biyografi türünde ki film, konusuyla ve hareketli olay örgüsüyle seyirciyi kendisine çekiyor. Olayın gerçekte yaşanmış olması da izleyici etkileyen, heyecanlandıran diğer bir unsur... Gizli Güzellik Will Smith, Gizli Güzellik filminde hırslı, dinamik ve karizmatik bir reklam yöneticisi olan Howard olarak karşımıza çıkıyor... Müttefik Daha film vizyona girmeden yaratığı magazin sansasyonu ile eminim ki hepimizde ayrı bir merak uyandırdı. Kendi adıma konuşayım vizyona girmesini zor bekledim... Casuslar Köprüsü Çoğu sahnesinde helal be, yürü be diyerek desteklediğim ve daha ilk dakikalardan karakteri yorumlayışıyla alkışları toplayan, başrol oyuncusunun Tom Hanks olduğu güzel bir filmdir... Kopma (Detachment) - 2011 American History X filminin yönetmeni Tony Kaye’nin Detachment ile sinema dünyasına karamsar ama bir o kadarda gerçekçi bir film kazandırdığını söyleyebilirim... Profesyonel Ünlü Sırp yazar Duşan Kovaçevik’in karakomedi türündeki tiyatro eseri bize başrol oyuncuları Yetkin Dikinclier ve Bülent Emin Yarar’ın sergilediği usta oyunculuklarla ulaşmakta... Gün Batmadan (Before Sunset) - 2004 Eğer geçmişle mücadele etmek zorunda değilsen, hatıralar harika şeylerdir." Celine Seriye başlamışken ve hazır meraklanmış iken devam filmini izlemek güzel olabilir diye düşündüm... Gün Doğmadan (Before Sunrise) -1995 Viyana treninde bir çiftin kavgası yüzünden yer değişikliği yapan Fransız yüksek lisans öğrencisi olan Celine Amerikalı Jesse ile bu sayede tanışır ve filmimizin hikayesi burada başlar :) Bay Hiçkimse (Mr.Nobody) Seçim yapmadığın sürece, kalan olasılıkların hepsi mümkündür. Keyfin kaçtıkça, kendini mutlu hissedemedikçe hangi filmi izlemek istersin deseler söyleyeceğim filmlerden biri de bu filmdir... Edward Makaseller (Edward Scissorhands) - 1990 Edward Makaseller Tim Burton’ın hayal dünyasını anlayabileceğiniz bir film diyebilirim. Çoğu filminde olduğu gibi, bu filmde de masalsı bir tat var. Gerçekler fantastik bir dünyada nasıl bu kadar iyi anlatılır? Film bu sorunun cevabını almanızı sağlayacak nitelikte... Duyguların Rengi (The Help) - 2011 Duyguların Rengi (The Help) filmi, Kathyn Stockett'in en çok satanlar listesinde bir numarada yer alan romanından uyarlanmış ve kitapla aynı ismi taşımaktadır... Bir Zamanlar (Once) -2006 2006 yapımı dram/müzikal kategorisinde yer alan film Dublin’de geçmekte. Her ne kadar dram türünde olsa da izlediğim en umut dolu filmlerden birisiydi... Leon The Professional En bi sevdiğim filmler arasında yer alan Leon’un gerçekten izlenilesi bir film olduğunu kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim. 1994 yapımı olan filmde Jean Rêno, Gary Oldman ve Natalie Portman rol almaktadır...
- Yurtiçi Geziler | SineGezi
Ayrıntılı seyahat yazıları, film, tiyatro, restoran keşifleri ve kitap tavsiyeleri için: SineGezi Alaçatı Gezi Rehberi Uzun zamandır, Çeşme'nin popüler bölgesi Alaçatı'ya gitmek istiyorduk. Sonunda bir fırsatını bulduk ve soluğu Alaçatı'da aldık... Antakya Gezi Rehberi Özellikle yemeklerini merak ettiğimiz Hatay gezimizi Ekim ayında gerçekleştirdik. Hava konusunda hem şanslıydık hem de biraz şansızdık. Güneş ve yağmur gezimiz boyunca bizimleydi. Yeni yerler görmek ve farklı tatlar tatmak bizi çok fazla motive ettiği için ne yalan söyleyelim hava durumuna çok aldırış etmedik... İğneada Gezi Rehberi İstanbul’dan 3 ile 3 buçuk saat arasında ulaşacağınız İğneada’da hafta sonunuzu doğa ile içi içe değerlendirebilirsiniz.Gidiş zamanınız ayçiçeklerinin açtığı döneme denk gelirse, yolculuk manzaranız oldukça zengin ve keyifli olabilir... Bursa Gezi Rehberi Havalar soğuk gitsek mi gitmesek mi diye düşünürken, daha fazla ertelemeyelim diyerek, Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip olan; Bursa gezi planımızı ertelemeyip, yola koyulduk... Antalya Gezi Rehberi Uygun fiyatlı uçak biletlerini takip etmenin en güzel yani yeni yerler görmek ve yeni planlar yapmak tabiki. Bu defa Alternatif bir Antalya turu yapalım, daha önce görmediğimiz yerlere gidelim dedik. Dolu dolu bir plan oldu baştan söyleyelim :) Cunda Gezi Rehberi Uzun zamandır bir Cunda planı aklımdaydı. Ancak yaz aylarında çok kalabalık olduğunu duyduğumdan, Cunda planını sonbahara ertelemiştim. Yalnız itiraf etmeliyim ki biraz fazla ertelemişim. Bir tık daha sıcak ve kalabalık olsaydı, herhalde tadından yenmezdi. Buradan da anlaşıldığı üzere Cunda’yı çok sevdim. Sakinliği, kendine has havası ve samimiliği ile kalbimizi fethetti... Denizli Gezi Rehberi Denizli seyahatimizin ilk durağı olarak yerli Maldivler olarak adlandırılan Burdur’a bağlı Salda Gölü’ne doğru yola çıktık.... Bozcaada'da Bir Kamp Macerası Bozcaada'da Bir Kamp Macerası Bozcaada huzurlu ve sakin bir tatil geçirmek isteyenler için mis gibi havası, tertemiz denizi ve kumsallarıyla tercih edilesi yerlerden... Eskişehir'de Bir Hafta Sonu Gezisi Hazır bahar mevsiminde iken bir hafta sonu planı yapıp 2 gününüzü değerlendirmek isterseniz Eskişehir doğru bir rota... Kapadokya'da Üç Mevsim Mutlaka gezilip, görülmesi gereken Güzel Atlar Diyarı bizi çok etkiledi, şimdiden bir daha ne zaman gitsek planları yapmaya başladık bile... Suyun Altında Kalan Bir İlçe: Halfeti Sular Altında Kalan Bir İlçe: Halfeti Halfeti, Şanlıurfa gezim sırasında gitme fırsatı bulduğum, iyi ki de gitmişim dediğim Urfa’nın guzide bir ilçesidir... Şanlı Urfa Gezi Rehberi Şanlıurfa’ya giderken havanın çok fazla sıcak olmadığı zamanı ayarlamaya çalışmanızı bizzat tavsiye ediyorum... Bir Tadımlık Gaziantep Bugüne kadar methini çok duyduğum gezmeyi ve bilhassa lezzetli yemeklerini tatmak istediğim güneydoğunun en eski şehirlerinden Gaziantep’teyiz... Sonbaharda İzmir Turu Durdurak bilmeden Selçuk, Efes ve Şirince turumuzu tamamladıktan sonra rotamızı İzmir'e çevirdik... Şirince - Matematik Köyü Efes ve Selçuk gezisinden sonra; Şirince ve Nesin Matematik köyünü kendimize rota olarak belirledik. Ne yalan söyleyelim Şirince’yi 21 Aralık 2012 Maya Takviminin bitimi olması, Marduk gezegeninin Dünya’ya çarpacağı ve Şirince’nin sağlam kalan yerlerden birisi olacağı efsanesiyle tanıdık... Efes - Selçuk Gezi Rehberi Ucuz uçak bileti kampanyası varmış. Eee hadi o zaman İzmir'e gidelim diyerek yaptığımız İzmir seyahati planının, gidip gördükten sonra çok yerinde bir plan olduğuna karar vermiş bulunuyoruz... Doğa Harikası, Kültür Şehri: Trabzon Bir çok imparatorluğu bünyesinde barındıran Trabzon dolayısıyla hepsinden izler taşıyan 4000 yıllık bir şehir ve gezilecek keşfedilecek bir çok yeri var. Hem nefes almak, hem kültürlenmek hem de biraz yorulmanız için bir dolu tavsiyem olacak.... Babadağ'ı Aşta Gel Sen de hep yamaç paraşütü yapmak isteyip ancak bir türlü cesaretini toplayıp yapamayanlardan mısın? Sana bir sır vereyim mi? Adrenalin seviyorsan ve ne korkacağım aman kaç bin metre yüksek olursa olsun diyorsan hatta ve hatta korkuyorsan bile kesinlikle denemen gereken bir etkinlik! Hadi Hepimiz Kaş'a Yerleşiyoruz Dolu dolu geçen bir tatil, doğal, el değmemiş güzelliğiyle kendisine hayran bırakan, yeniden gitmek için şimdiden plan yapılan yer, işte bütün bu tanımların karşılığı benim için KAŞ oldu bu yaz...
- Ergün Pastanesi | SineGezi
Burgazada doğası ve sakinliği ile sizi içine çekerken vapurdan indiğinizde adanın en eski pastanesi sizi karşılamaktadır; Ergün Pastanesi.. Burgazada'nın En Eskilerinden; Ergün Pastanesi 30.05.2017 | Nesrin Ergün Paylaş İstanbul'da kalabalıktan sıkılıp sakin, sessiz bir yerlere kaçmak istemeyen yoktur herhalde. Bu gibi arayışlar içinde olanlar için en iyi yer hem şehre bu kadar yakınken hem de bu kadar uzak hissettirmesi ile insanı kendisine çeken Prens Adaları olabilir. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada arasından olur da yolunuz Burgaz'a düşerse bu adanın sevimliliği ve eski büyüsünü kaybetmemiş havası sizi hemen içine çekecektir. Büyük İskender 'in generali, Demetrios'un babası olan Antigone buraya büyük bir kale yaptırmıştır. Ada önce onun adıyla anılmış, sonra Yunanca kale/burç anlamına gelen Burgaz (Pyrgos) adını almıştır. Diğer adalara kıyasla daha küçük olan Burgazada karşısında bulunan ismini şeklinden alan Kaşıkadası ile manzara açısından daha bir avantajlı sanki. Diğer bir özelliği Sait Faik tabii adanın. Sait Faik'in yaşadığı ev şu an müze olarak ziyarete açık. Burgazada doğası ve sakinliği ile sizi içine çekerken vapurdan indiğinizde adanın küçücük çarşısında bir de adanın en eski pastanesi sizi karşılamaktadır. Ergün Pastanesi 1980'den beri aynı kalitede aynı işverenle hizmet vermeye devam ediyor. Pastane kısmı dışında ev yemekleri, pizza, salata gibi hizmetleri de mevcut olan pastanenin en çok tercih edilen tatlısı milföy sanırım. Çilekli ve vişneli seçenekleri mevcut olan tatlı neredeyse saat başı çıkıyormuş. Bir tepsi bitiyor ve anında diğer tepsi hazırlanıp çıkarılıyor. Bu yüzden diğer ürünler gibi milföy de çok taze ve milföy hamurunun taze iken ayrı olan lezzetini hissedebiliyorsunuz. Ballı babası da çok güzel olan pastanenin poğaçalarından patlıcanlı poğaçayı ayrıca sevdim. Elma marmelatlı ve çikolatalı ponçik de kahvaltıda denenebilecek seçenekler arasında. Ev yemekleri de lezzetli ama ben gelmişken pizza yemenizi de öneririm. Kahvaltı seçenekleri de mevcut olan pastane samimiyeti ve çok aşırıya kaçmayan fiyatları ile eminim sizi memnun edecektir.
- Miss Pizza | SineGezi
Şişhane’de yer alan, ulaşımı ve bulunması pek bi kolay olan, adından da anlaşılacağı gibi meşhur bir pizza restoranıdır... Miss Pizza 21.01.2016 | Hande Samancı Paylaş Şişhane’de yer alan, ulaşımı ve bulunması pek bi kolay olan, adından da anlaşılacağı gibi meşhur bir pizza restoranıdır. Şişhane dışında da bir şubesi olup, Cihangir’de bulunmaktadır. Cihangir şubesinin daha samimi ve küçük bir yer olduğu söyleniyor. Şişhane’deki şubesi ise içerde ve dışarda oturma yeri şeçenekleri olan ve küçük denilemeyecek bir alana sahip. Zaten geleni gideni çok fazla olduğundan insanlar devamlı hareket halindeler. O yüzden siz siz olun rezervasyonunuzu önceden yaptırmayı ihmal etmeyin. :) Benim, arkadaşlarla ortaya karışık söylediğimiz için 3 pizzasını deneme şansım oldu. Akdeniz, Enginarlı ve vejetaryen pizzaları denedim ve hepsinden de memnun kaldım açıkçası. Hafif ve karışık olmayan pizza severlere tavsiye ederim. Bir pizza inceliğinden dolayı bir kişi için uygun aslında. İki kişi doyar mıyız diye sorarsanız yani tıka basa olmasa da doyar gibi olursunuz bence. Pizza fiyatları da ortalama 25-26 TL civarında denilebilir. Tercih ettiğiniz pizzaya göre değişkenlik gösterebiliyor tabi. Güzel mekanlarında olumsuz yanları olabiliyor. Bu mekanda yaşadığım tek sıkıntısı üstte de bahsettiğim gibi belli bir rezervasyon süren olduğundan garsonlar her şey için biraz acele ediyor. Devamlı olarak, devam edip etmediğinizi soruyorlar, bu durum başta ilgi olarak algılanabilir ancak sonrasında rahatsız eden bir hal alabilir. Biz zaten pizzalarımızı yiyip kalktığımız için çok sorun yaşamadık. Pizza severlere lezzet açısından rahatlıkla tavsiye edebilirim. Afiyetler olsun :) Daha fazla bilgi için Miss Pizza'nın sayfasını ziyaret edebilirsiniz. http://www.misspizza.com.tr
- Kardeşimin Hikayesi | SineGezi
Aşk, dram ve gizem türündeki bu roman 2013 yılında yayınlanmış. Okumaya başladığınızda ilk sayfadan itibaren roman; gerek kurgusu gerek akıcı diliyle okuyucu... Kardeşimin Hikayesi- Zülfü Livaneli 15.01.2017 | Hande Samancı Paylaş Öncelikle yazar olarak Zülfü Livaneli 'ni çok beğendiğimi ve romanlarını merakla bir çırpıda okuduğumu söyleyebilirim. Aşk , dram ve gizem türündeki bu roman 2013 yılında yayınlanmış. Okumaya başladığınızda ilk sayfadan itibaren roman; gerek kurgusu gerek akıcı diliyle okuyucunun merakla bir sonraki sayfayı çevirmesini sağlıyor. Romanın konusundan kısaca bahsedecek olursam; emekli elektrik mühendisi Ahmet Arslan , köpeği Keberos ile sessiz,sakin bir köyde monoton bir yaşam sürerken köyde yaşanan bir cinayet sonrasında Ahmet'in hayatı hareketlenmeye başlar. Öldürülen kişi yine o köyde yaşayan Arzu'dur . Ahmet'in onu tanıması ve öldürüldüğü gece davette bulunması bir gazetecinin ilgisini çeker. Olayı araştıran gazetecimiz ise bilgi almak ve olayı çözmek için Ahmet'le konuşmaya başlar. Ancak Ahmet'in genç gazeticiye olan ilgisi farklı yönde ilerler ve gazeteciyle konuştukları tek olay bu cinayet olmaz. Ahmet'in davranışları ve bu kadar kendini hayattan soyutlamış olması gazetecinin ilgisini daha çok çekmiştir. Ahmet ise ilgi duyduğu gazeteci ile görüşmek için onun merak ettiği hayat hikayesini anlatmaya başlar. Şunu söylemeliyim ki gazetecinin ilgiyle dinleği Ahmet'in hikayesini bende tahminlerde bulunarak, merakla ve heyecanla okuduğumu söylemeliyim. Aşkla, dramla dolu; üzücü hikayesi sizi içine alıyor ve şu anda yaşadığı hayatın nedenini anlayabiliyorsunuz. Romanı okurken bir yandan cinayeti kimin işlediğini çözmeye çalışırken, bir yandan da Ahmet'in yaşadıklarını, onun psikolojisini anlamaya çalışıyorsunuz. Hikayenin sonunda hem cinayet hem de Ahmet'in sırları ortaya çıkacak, siz ise şaşıracak, üzülecek hatta vay be diyecek, okuduğunuza pişman olmayacaksınız. 330 sayfalık bu romanı bir çırpıda okumanız dileğiyle :) Kitaptan alıntılar; "Hayatın tek gerçek yanı kurgudur, yani hikâyelerde anlatılanlardır." "Herkes öleceği günü saati bilseydi, geriye sayım ne kadar zor olurdu, düşünsenize. Geçen her dakikayı bir tabut çivisi gibi algılamaz mıydık? "
- Zaika | SineGezi
Kaş’ta meyhanelerin aksine et restoranları daha az. En güzel eti, keyifli bir ortamda nerede yerim derseniz bence en doğru adres Zaika... Kaş’ta Bir Ocakbaşı Macerası: Zaika 03.08.2016 | Hande Samancı Paylaş Kaş’ta meyhanelerin aksine et restoranları daha az. En güzel eti, keyifli bir ortamda nerede yerim derseniz bence en doğru adres Zaika. Öncelikle söylemeliyim ki Zaika herkesin kendine göre bir şey bulabileceği bir menüye sahip. Kırmızı et yiyemem diyenler için tavuk eti ve bunlara ek olarak tabi ki meze, salata çeşitleri mevcut. Yalnız hazır Ocak başına gitmişken, kırmızı eti de benim gibi tadan birçok kişi tarafından övülüyorken, kırmızı etle de bir sorununuz yoksa kebaplarını denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Benim iki kere gitme fırsatım olduğundan ve ay o arkadaştan biraz diğerinden biraz derken bir çok şeyi deneme şansım oldu. Şaşlık çok tercih edilenler listesinde; yedikten sonra doğru bir tercih yapmışım diyeceğiniz cinsten bir lezzet, diğer yandan oranın ismini taşıyan Zaika kebabı ve beyti kebabını da denedim. Hepsi başarılıydı. Şaşlık’tan ayrıca bahsetmek isterim, her gittiğinizde bulamayacağınız bir çeşit sebebi de yapım aşamasının uzun sürmesi bu yüzden gitmeden önce rezervasyonunuzu yaptırırken bu taddan yoksun kalmamanız adına ayrıca söylemelisiniz. Bunların yanında gavurdağ salata, Lübnan veya Hatay usulü patlıcan ezmesini söyleyebilir (tabiki başka çeşitlerde var bunlar bizim öncelikli seçimlerimizdi) ve meşhur incir tatlısıyla yemek kapanışını yapabilirsiniz. Önemli bir ayrıntı olarak, yediğiniz çoğu şeye fazla para ödemeden memnun ve mutlu bir akşam geçirebileceğiniz bir mekân. Dilerseniz menü ve fiyatlara Zaika’nın internet sitesinden ulaşabilirsiniz > www.zaikaocakbasi.com/adilFiyat.html . Fiyatların yanında ortamı ve müzikleri gayet iyi. Bunlara ek garsonları ilgili ve güleryüzlüler. Eğer yolunuz bir gün Kaş’a düşerse gidebileceğiniz ve pişman olmayacağınız bir yer olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Ancak unutmayın rezervasyonsuz giderseniz kapıdan geri dönme olasılığınız çok yüksek, bir hatta iki gün önceden mutlaka yer ayırttırmanızı tavsiye ederim. Afiyet olsun…