top of page

İsviçre Gezi Rehberi

16.01.2023 | Gonca Kaya

Benim için her yeni görülecek yer başka bir heyecan ve mutluluk sebebidir ama şunu söylemeliyim ki uzun zamandan beri beni bu kadar heyecanlandıran ve mutlu eden bir gezi deneyimim olmamıştı. Evet tüm heyecanın sebebi İsviçre. İsviçre öyle bir coğrafya ki baktığınız her manzara kartpostal gibi. Hal böyle olunca izlemesi, gezmesi de çok keyifli oldu.

Öncelikle İsviçre güzel olduğu kadar bütçe zorlayan bir ülke, planlama yaparken bunu göz önünde bulundurmanızda fayda var. Gitmeden nerelere gideceğinizi de belirlerseniz, kalacağınız gün sayısını ona göre belirleyebilirsiniz. Şehirle sınırlı kalmamanızı ve İsviçre'nin doğasını yakından görebileceğiniz yerleri de planınıza eklemenizi öneririz. Gelelim bizim gezimizin detaylarına;

5 günlük İsviçre seyahati sırasında dur durak bilmediğimizden bir çok yer görme fırsatımız oldu. İlk durağımızdan başlayalım.

Zürih

Biz seyahatimize İtalya’dan başladığımızdan Como’dan Zürih'e geçtik. Avrupa içi yolculuklar için tren veya otobüs kullanabilirsiniz. Biletlerimizi genelde Omio uygulamasından temin ediyoruz. Hizmet bedeli ekliyor ancak arkadaşınıza uygulamayı tavsiye etmeniz durumunda hem arkadaşınıza hem de size indirim kuponları tanımlıyorlar, bu da size bilet alırken avantaj sağlıyor.

 

Gezinizi sadece Zürih’i gezmek için planladıysanız, Zürih pass çok işinize yarayacaktır. Bazı otellerin rezervasyon yapmanız durumunda ücretsiz pass verdiklerini de duyduk ancak bizim otel böyle bir hizmet sunmadı bize, rezervasyon yaparken bunu araştırabilirsiniz. Zürih merkez küçük görünse de yürüyerek gezmek biraz zor olabilir. Bu noktada pass alırsanız rahat edebilirsiniz.

 

Gezi planınız bizim gibi sadece Zürih ile sınırlı değilse, en mantıklı adım Swiss Pass almanız. Doğrudan kendi sitelerinden pass i alabilirsiniz.(https://www.sbb.ch/en/leisure-holidays/inspiration/international-guests/swiss-travel-pass.html) Ancak size güzel bir haber; get your guide app i indirip kaydolursanız ilk satın alma işleminize özel %10 indirim kuponu ile swiss pass inizi alabilirsiniz. Ülke pass’i olduğundan fiyatlar oldukça yüksek ama kesinlikle aldığınıza değiyor. Yani diyeceğim o ki hiç polemiğe girmeyip, Swiss pass alıp keyfinize bakabilirsiniz.

Zürih’te görülmesi gereken yerler;

Zürih Old Town Bölgesi

Genellikle eski şehir merkezleri daha küçük ve samimi oluyor. Zürih eski şehir merkezi de aynı şekildeydi. Mutlaka uğrayınız.

 

Zürih Gölü

Yazın daha keyifli olacağı şüphesiz ancak güzel bir yürüyüş ve biraz sakinlik isterseniz, göl kenarında yürüyüş yapabilirsiniz.

 

Bahnhofstrasse

Ünlü markaların yer aldığı, insanda alışveriş yapma isteği uyandıran güzel geniş bir cadde, zaten mutlaka yolunuz buraya düşecektir.

 

Lindenhof

Şehri kuşbakışı görebileceğiniz, sizi çok yormayacak bir manzara noktası. Oldukça bilinen ve turistlerin uğrak noktası olan bir yer. Az eforla güzel fotoğraflar çekip manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.

Grossmünster Kilisesi

Zürih’te bulunan 3 önemli kiliseden bir tanesi ve sanırım en görkemlisi. Görkemli deyince aklınıza diğer avrupa şehirlerindeki kiliseler gelmesin onların yanında burası bayağı normal kalan ve farklı bir mimarisi olan bir kilise.

Lindt Museum

Eğer sizde çoğu insan gibi bir çikolata severseniz, Lindt çikolata müzesi mutlaka uğramanız gereken bir yer. Gezi planınızı yaparken biletleri önden almanızı öneririz. Zira tükenmiş olabiliyor. Direkt müzenin resmi sitesinden biletlerinizi temin edebilirsiniz.

 

Gelelim müzenin detaylarına. Öncelikle eşyalarınızı bırakıp bu sayede müzeyi rahat rahat gezebileceğiniz, büyük dolapları mevcut, seyahat boy valiz bile rahatlıkla bu dolaplara sığıyor, test edildi onaylandı.

Müzeyi ses cihazları eşliğinde gezebiliyorsunuz, müze geziniz boyunca kakaonun dalından üretimine, tarihine kadar detaylı bilgi almanız mümkün. Çikolata müzesinin en keyifli yanı, birçok çikolata deneme imkanı sunması, kimse de sizi engellemiyor, aman kan şekerinize dikkat :D

Fifa Museum

Swiss pass ile ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz bir müze. İlgililerine duyurulur.

 

Zürih’te Yeme İçme

Yeni bir yere gittiğiniz de en cazip olan o bölgeye ait daha önce denemediğiniz tatları deneyimlemek olacaktır. İsviçre'ye ait olan bu tip lezzetlerin başında Raclette ve peynir fondü geliyor. İkisi'de peynir ağrılıklı. Biraz daha detay paylaşacak olursak. 

Raclette

Kullanılan peynirin isim verdiği geleneksel yemek özel ızgarada yapılıyor. Izgaranın üzerinde sebze, et de pişirebiliyorsunuz, aşağıdaki bölmede de peynir koyabileceğiniz aparatları var. Peynir genellikle patates ile birlikte yeniyor. Keyifli bir yemek ancak restoranda yediğinizden ne kadar keyif alırsınız bilmiyorum. Porsiyonları çok göz doyurucu olmuyormuş. Biz şanslıydık ki Raclette makinesi olan bir arkadaşımızın evinde bu geleneksel yemeği denedik ve bıkana kadar yiyebildik. 

Peynir Fondü

Özel bir restoran önerimiz olmayacak biz peynir fondüyü geçerken uğradığımız Bern'de yedik. Oldukça doyurucuydu. 

Santa Lucia

Başıma bir iş gelmeyecekse burada denediğimiz pizzalar İtalya’da denediklerimizden daha güzeldi. Ya bu bir tesadüf yada biz İtalya’da pizza yemek için doğru yerleri seçmiyoruz :D

Bir kaç şubesi olan İtalyan restoranının Rathaus durağına yakın olanına gittik. Mantarlı ve 4 peynirli pizzaları bizi üzmedi gayet lezzetliydi.

Hiltl

Vegan veya vejeteryansanız ısrarla uğramanızı tavsiye ediyoruz. Tabağın gramajına göre ödeme yapıyorsunuz, çeşitlilik çok fazla, kararsız insanlar için zorlayıcı olabilir. Terası da oldukça keyifli.

Bizim deneyimleme fırsatımız olmadı ancak listemizde olan diğer restoranları da fikir vermesi açısından paylaşalım.

Negishi; Suşi seviyorsanız burası çok tavsiye edildi. 

Le Cedre; Lübnan restoranı vejeteryanlar için güzel bir seçenek olabilir.

Molino; İtalyan mutfağı sevdiğimiz doğrudur. Molino'da başka bir İtalyan restoranı.

Hooters; Amerikan markası olan Hooters fast food yiyebileceğiniz bir mekan.

İsviçre herkes tarafından bilindiği üzere çikolataları ile ünlü. Laderach'da yerel çikolata üreticilerinden ve bize denememiz için tavsiye edildi. Fiyatları cep yaksa da tat olarak çok tatmin ediciydi. 

 

Zermatt

Matterhorn yani meşhur Toblerone dağının bulunduğu bölge Zermatt bölgesi oluyor. Buraya Zürih'ten ulaşım yaklaşık 4 saat sürüyor. Ondan kışın gidiyorsanız, gidiş planınızı erken saatlerde yapmanızı tavsiye ederiz. Swiss pass Zermatt’a kadar geçerli ancak trenle daha yukarı bölgelere devam etmek isterseniz ek bilet almanız gerekiyor ki bu biletlerin maliyetleri de oldukça yüksek, bu sebepten biz tercih etmedik. Zaten Matterhorn’u daha yakından görebilmeniz için bir sürü yürüyüş rotası mevcut, kondisyonunuza güveniyorsanız mutlaka bu yürüyüş parkurlarını deneyimlemelisiniz. Küçük bir itiraf en kısa parkurlardan birini seçmemize rağmen soğuk ve yokuşlar beni biraz zorladı ama değer mi diye sorarsanız kesinlikle değer.

Zermatt küçük bir kasaba gibi bir yer ancak oldukça fazla kafe restoran seçeceği de var. Mağazalar derseniz daha çok outdoor ve lüks markaların çoğunlukta olduğunu söyleyebileceğimiz mağazalar yer alıyor.

Burada İsviçre’ye özgü lezzetleri deneyebilirsiz. Bunlar ne mi diye sorarsanız benzer tatlar birisi Racklet diğeri de peynir fondü. İki seçenekte peynir ağırlıklı olduğundan biraz ağır diyebiliriz ama kışın güzel gidiyor .

Rigi

İsviçre’nin en güzel yanı harika manzaralar görebileceğiniz bir çok turistik tepe noktası bulunuyor. Rigi’de bunlardan bir tanesi. Bizim Rigi’yi tercih etmemizdeki sebep hem ana konaklama yerimiz olan Zürih’e yakın olması hem de Swiss pass ile ulaşımın olması. Swiss pass 3 noktaya ücretsiz, diğer daha ünlü noktalarda son tren de %50 indirim alabiliyorsunuz pass sayesinde ama İsviçre’den bahsediyoruz. %50 indirimli hali bile oldukça pahalı. Stanserhorn, Rigi, Stoos, Brunni and Klewenalp Swiss passiniz varsa gidebileceğiniz tepe noktalar.

 

Rigi'ye çıkmak için birden fazla seçenek mevcut, biz tren ile zirveye kadar çıktık. Dönüşte önce trenle 1-2 durak giderek tepenin daha alt seviyelerine indik ve bu istasyondaki teleferik ile başka bir rotadan aşağıya inmeyi tercih ettik. İkisinin de manzarası ayrı güzeldi. Ayrıca kondisyonunuza güveniyorsanız çıkışta bu istasyonlardan herhangi birinde inebilir ve birbirinden güzel alternatif hiking rotalarını takip ederek zirveye kadar ulaşabilirsiniz, bu şekilde hiking yapmaya gelen bir çok kişi de gördük açıkçası.

En tepe noktada bir otel bulunuyor. Burada yemek de yiyebiliyorsunuz. Sanırım biz şanslı günümüzdeydik, tepe noktaya ilk ulaştığımızda gökyüzü tamamen bulutluydu. Bulutların üzerinden karlı dağların manzarası çok hoştu. Sonrasında bulutlar dağıldığında da güzel bir göl manzarası ile karşılaştık, oda ayrı bir güzeldi. Tepe noktada olduğunuzdan 360 derecelik bir görüş açınız oluyor. Dolayısıyla birçok fotoğraf noktası var, açıkçası gitmeden bu kadar keyif alacağımı hiç düşünmemiştim. Vaktiniz kısıtlı değilse, mutlaka gitmeniz gereken bir nokta.

Luzern

Zürih'ten yaklaşık 1 saat uzaklıkta olan Luzern,nehir kenarına kurulmuş harika bir şehir. Biz Rigi'den sonra Luzern'e uğramayı tercih ettik ve öğleden sonramızı Luzern'de geçirdik.  Görülmesi gereken yerlerden bahsedecek olursak Ahşap chapelle köprüsü, Aldstadt(eski şehir), Aslan anıtı ve Luzern gölü şeklinde sıralayabiliriz. 

Ahşap Chaplle köprüsü aslında Avrupa'nın en eski köprüsü olarak biliniyormuş ancak 90'lı yıllarda çıkan yangın sonrası köprü tamamen yanmış ve yerine bugünki replikası yapılmış. Şehre ayrı bir hava kattığını ve turistlerin ilgisinin yoğun olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

 

Alpler bölgesine akın olan keyifle vakit geçirebileceğiniz Luzern'i İsviçre gezi planınıza yarım günlüğüne de olsa mutlaka eklemelisiniz.

Sonuç olarak İsviçre konumu gereği çok komşusu olan bir ülke ve bu komşu bölgelerin kültürlerini de etkiliyor ister istemez. Mesela Zürih'te Almanya şehirleri havası var iken Luzern İtalya'ya benziyor. Bu sebeple gezinizi tek şehirle sınırlandırmamanız konusunda ısrarcıyız. Doğası, hem geleneksel hem de modern şehirleriyle bizi etkilemeyi başaran İsviçre umarım arayı çok açmayız.

Bizce İlginizi Çekebilir...

bottom of page