top of page

Trajikomik Barcelona Seyahati
15.04.2017 | Gonca Kaya

Son derece spontane Barcelona gezimi kaleme alıp, anılarımı tazelemek bir de az buçuk size rehber olayım diyerek, başlıyorum sevgili yazıma.

Brüksel’den Rynair aracılığıyla Barcelona’ya gittik. Öğrenci bütçesi için son derece ideal Rynair’dan ayrıca söz edeceğim, insanın ucuz uçak bileti için katlandığı durumlar bayağı komik olabiliyor. Neyse bir ekim akşamı Rynair’la kazasız belasız 3 arkadaş Barcelona’ya (El Prat Havalanına) varıyoruz.

Havaalanından şehir merkezine yani Catulunya’ya otobüs aracılığıyla çok rahat bir şekilde gidiyoruz. Ekim sonu olmasına rağmen inanılmaz güzel bir hava olduğunu söylemeden geçmeyeyim. Atmosfer, hava ve Barcelona çok güzel ama kalacak yer ayarlamadıysanız biraz panik havası olmuyor değil. İnternetten birkaç hostel ismine bakmıştım ancak not aldığım kağıdı unutunca hepsi puf oldu uçtu. Neyse ki wifi denen bir şey var. Cafeye wifi sorarak giren tipik turistlere dönüştük hemen. Baktık baktık ancak karar veremedik, bir kaç tanesini not edip yola koyulduk. İnternette bulduğumuz hosteller biraz tırt çıktı. Tesadüf eseri Barcelona’nın meşhur caddelerinden La Rambla’da tam da Barcelona Üniversitesi karşısında bir Hostel bulduk. Hemen yerleşip ortalığı keşfe çıktık 4 günümüzü en iyi şekilde değerlendirmek istiyorduk.

Kısa gezintimiz esnasında Hostelimizin Casa Mila'ya çok yakın olduğunu keşfettik. Yaratıcılıkta sınır tanımayan ve Barcelona’ya mimari açıdan imzasını atan Antoni Gaudi’in eserlerinden Casa Milla beni oldukça etkiledi. Mutlaka gezilmesi ve bol bol fotoğraflanması gereken bir yer. Şehir merkezinin yakınlarındaysanız ilk olarak buradan başlayabilirsiniz.

Ulaşım

Ulaşım açısından çok kalmayacaksanız size önerim şehir merkezinden hareket eden Turist otobüslerini kullanmanız. Aklınıza gelebilecek bütün Turistik yerleri bu otobüslerle gezebilirsiniz. 3 farklı rotayı izleyen 3 farklı renkte otobüs mevcut. Bilet aldığınızda size harita birde çeşitli yerlerde müze, restoran, gece klübü vb yerlerde faydalanabileceğiniz indirim kuponları da hediye ediyorlar. Biletler ne kadar derseniz 1 günlük 26 euro, 2 günlük 34 euro cıvarında.

Bunun dışında Barcelona büyük bir şehir metro, otobüs veya taksi kullanarak gitmek istediğiniz yere rahatlıkla gidebilirsiniz. Biletlerinizi toplu alırsanız indirimde oluyor. Örnek vermem gerekirse tek bilet için 2euro ödemek yerine 10 bilet alıp 10.2 euro ödeyebilirsiniz. 

Veya daha da kolaya kaçıp Barcelona kart alabilirsiniz. Ulaşımın yanı sıra ücretsiz bir şekilde müzelere de giriş yapabileceğiniz bu kart gerçekten avantajlı olabilir. Biz bu seçeneği sonradan keşfettiğimizden Turist otobüsleriyle idare ettik.

İlk durağımız hepimizin çok merak ettiği: La Sagrada Familia

Bakmalara doyamayacağınız yapı Gaudi’nin en önemli eserlerinden ve şehrin simgesi. 1882 yılında inşasına başlanan eserin inşası hala devam etmekte olup 2026-2028 gibi tamamlanması planlanmakta. Hala tamamlanmamış olsada inanılamaz güzel bir görsele sahip kendisi. Kilisenin bitmiş halini merak edenlere şu videoyu izlemelerini öneririm > Video için bir tık :)

Dışından yeterince etkilenen biz, bazilikanın içine girmeme gibi bir hata yaptık. Siz siz olun yapmayın öyle şeyler :)

İkinci Durak olarak Gracia'ya uğrayabilirsiniz.

Üçüncü durağımız meşhur Park Güell

Gaudi bu sefer de La Sagrada Famillia’dan sonra iddialı bir yapı ile karşımızda. Oldukça geniş bir alana kurulu olan parkta güzel vakit geçirebilir bolca fotoğraf çekilebilirsiniz. Museu Gaudi de ziyaret etmek isteyeceğiniz yerlerden olabilir. Size önerim hediyelik eşyaları dönüş yolunda almanız zira parkın içinde seyyar satıcılar var. Dükkanlara nazaran daha farklı ve uygun hediyelikler bulabilirsiniz.

Biz çok kilise gezmek istemediğimizden Reial Monestir de Santa Maria de Pedrlbes’i pas geçiverdik. Gotik tarzı mimariye ilgi duyuyorsanız ve bol vaktiniz varsa uğramanızı öneririm.

Bir sonraki durağımız Barcelona Futbol Stadyumu; gitmesek olmazdı. Çok meraklılara stadyum turu yapmalarını ve müzeyi gezmelerini öneririm.

Diğer bir keşif yeri olarak Plaça d’Espanya meydanı evet nereye baksanız bir eser göryorsunuz bu meydanda Venetian kuleleri, Les Arena binası ve hemen yakındaki Katalan Ulusal Sanat Müzesi (MNAC).

1 gün içinde ancak bu kadar yer gezebiliriz diyerek turistik gezimizi o günlük sonlandırdık. Kahvaltı ve öğlen yemeğini aberatiflerle geçiştirdikten sonra akşam yemeği için güzel bir yere gitmeye karar verdik. Tavsiye üzerine Placa Reial meydanında yer alan Les Quiniz Nits adındaki restorana gittik çokta memnun kaldık. Ayrıntılar için bi tıklayın bence :)

Son derece memnun kaldığımız akşam yemeğimizden sonra son derece spontane takılıp, ilk içki bedava kampanyalarından faydalanıp epey bir club gezdik. İsimlerini ne yazık ki not etmemişim. Sonrasında internetten araştırdığımız Club Apolla’ya yol aldık. Saat gece 12’yi geçmesine rağmen inanılmaz bir kuyruk vardı. Bir de sırada bekleyen ergenleri görünce vazcaydık. Geceyi Mc Donald’s ta sonlandırmış olabiliriz. Zira oreolu Mc Flurry’ye karşı özel bir ilgimiz vardı :)

Nereler meşhurmuş sonrasında öğrendim CDLC, Shoko ve Opium Mar tercih edilebilir. Diğer Bloggerların yalancısıyım.

Bir sonraki gün uyandığımızda külçe gibiydik ama yılmadık. Kahvaltımızı yapıp, kahvemizi alıp (gözünü sevdiğim kafein) yola koyulduk. Bir sonraki günümüzü daha sakin geçirmeye karar verdiğimizden çokta acele etmeden keyifli bir şekilde yola koyulduk.

İlk durağımız Teleferic de Montjuic oldu. Teleferiğe binip kuş bakışı Barcelona manzarasının keyfini çıkardık. Torre Agbar’ı yakından göremesekte uzaktan gördük. Ben şahsen ne mana dedim :) Barcelona gibi tarihi dokusu olan bir şehire modern dokunuş mu yapmak istemişler anlayamadım.

Sonraki durağımız Port Vell

Port Vell de gidebileceğiniz bir çok yer mevcut. Denizcilik Müzesi (Museu Maritim), Barcelona Akvaryumu, Catulunya Tarihi müzesi ve Maremagnum Alışveriş Merkezi. Bizim düştüğümüz hataya düşüp alışveriş merkezini gezmenizi önermiyorum. Zira Rynairla döneceğimizi ve sadece tek parça el bagaji hakkımızın olduğunu unutup kışlık kazaklar alma gafletinde bulunmuşluğumuz var. Sonu acı bitti tabi. El çantama sığdıramadığım kazakları uçağa binerken giyinmek durumunda kaldım. Bir de montum vardı. Tabi arkadaşlarımın ve diğer yolcuların da aynı durumda olmaları biraz olsun içimi rahatlatsa da, bu olay bizim için traji komik bir anı olarak kaldı. Rynairla ilgili paylaşmazsam olmaz bir bilgi daha var uçak biletini alırken veya check-in yaparken firma herhangi bir koltuk ayırmıyor size, bu da komik manzaralara sebep olabiliyor. Uçağa koşmak gibi mesela :D

Yazıyı çok uzatmak istemiyorum. Geri kalan tavisyelerimi daha kısa vereceğim:

Mercat De La Boquria’ya meşhur yiyecek pazarına mutlaka gidilmeli.

İspanyolların en ünlü yemeklerinden Paella mutlaka denenmeli. Deniz mahsülü sevmeyenler içinde çeşitleri mevcut.

Meşhur  tapasları da unumamak lazım. İspanyollara özgü küçük aperatif yiyeceklerden bahsediyorum. Biz direk Tapa Tapa diye bir yere gittik. Tapa Tapa’yı birkaç yerde gördük ve turist otobüslerine aldığımız biletin yanında verdikleri indirim kuponları Tapa Tapa da geçerliydi olduğu için tercihimizi oradan yana kullandık. Porsiyonlar( bayağı küçüktü) bizi ne kadar şoke ettiyse artık indirim kuponumuzu kullanmayı da unuttuk. Acaba sonra yine Mc Donald’s a mı gittik tam hatırlayamadım ama kesin gitmişizdir.

Gece eğlencesi için sokaktaki bilet satmaya çalışan tiplere çokta güvenmeyin.

Bol fotoğraf çekilmeli. Dar sokakları es geçmeyin.

Bisiklet kiralayın şehrin keyfini geniş güzel caddelerinde ara sokaklarında kaybolarak, yeni yerler keşfederek çıkartın.

Vakit varsa Andorra’ya gidilmeli. Çok ucuzmuş. Marka çantalar yerlerde geziyor diyorlar vallahi. Gidemedik acımız büyük. (Parantez bagaj hakkınız varsa tercih edin)

Ve son olarak turist olmanın tadını çıkarın. Anılarınızı not edin  sonradan okuyunca çok tatlı oluyor.

Keyifli okumalar :)

bottom of page