top of page

Keşiflerin Yeri; Münih
19.07.2017 | Gonca Kaya

Münih’i anlatmak daha önce gezmiş olduğum şehirleri anlatmaktan biraz daha farklı olacak benim için neden diye sorarsanız gittiğim ilk Avrupa şehri olmasının dışında, en çok gittiğim ve sadece tatil amaçlı en çok kaldığım şehir olur kendisi.

Münih’in coğrafik yapısından bahsederek girizgah yapacak olursam; Münih Almanya’nın en büyük 3.şehri ve Bavyera eyaletinin başkentidir. Denizi olmasa da Isar gibi gürül gürül akan bir nehri vardır.  Almanca anlamıyla Münih ‘keşiflerin yeri’  anlamına gelmekte ve bence mimari yapısı, yaşam standartları ve barındırdığı diğer bütün güzelliklerle; yüklenilen anlamın tam da karşılığını vermekte. Bir ayrıntı daha var. Münih nüfus olarak fazlaca Türk ve Balkan halkına ev sahipliği yapmaktadır. Ama en çok tabi ki Almanlardan sonra Türklere ev sahipliği yapmaktadır. Eee ne de olsa anlıyoruz güzel şehirlerden :)

Şanlıyım ki Münih’te bir çok yeri gezme fırsatım oldu ve daha büyük bir şansım daha var, oda bolca Münih’i iyi bilen, orda yaşayan rehberlerimin olması.

Öncelikle kendimce gezmezseniz olmaz diyebileceğim yerlerden bahsetmek istiyorum.

Deutsches Museum 

Münihteki en büyük müze. Gerçekten tüm günü burayı gezmeye ayırmanızı tavsiye ederim. Deniz, kara ve hava taşıtlarından, fizik, bilim, matbaa, tekstil, maden araçlarına kadar binlerce parçaya sahip zengin ve ziyaret edilmesi gereken hem tarihi hem de teknolojik bir müze. Üstelik kapıları her gün 09.00-17.00 arası ziyaretçilerine açık. Cüzzi bir giriş ücreti var yok ben onu da vermek istemiyorum derseniz aramızda kalsın saat 16.00-17.00 arası girişler ücretsiz. 1 saat içinde müzeyi gezmek pek kolay olmayacaktır ancak kısıtlı vaktiniz varsa değerlendirilebilir.

St. Peter’s Church

Avrupa’da kilise gezmeden olmaz tabi. :)

 

Münih’in en işlek meydanlarından Marienpatz’da yer alan kilise iç ve dış mimarisiyle oldukça etkileyici. Bir de kulenin en tepesine çıkıp Münih manzarasının keyfini çıkarma gibi bir seçenekte sunuyor size. Ancak söylemeliyim ki merdivenler biraz dar, iniş ve çıkışlar aynı yerden yapılıyor. Küçük bir ayrıntı vermek gerekirse; Münih manzaralı fotoğraflar ve seyir keyfi için tam 314 basamak çıkmanız gerekiyor aklınızda bulunsun.

Marienplatz

Münih’in en işlek meydanı eski ve yeni başarılı bir şekilde harmanladıklarını söyleyebilirim. Bir çok ünlü markanın mağazası, hediyelik eşyalar satan dükkanlar ve yorulduysanız kahvenizi yudumlayabileceğiniz veya yemek yiyebileceğiniz bir çok mekanı barındıran bir yer. Mesela Marienplatz’a kadar gitmişsiniz alışverişler yapmışınız, tabi sonrasında da karnınız açıkmış. O zaman size güzel bir öneri olarak Opatija’yı önerebilirim. Porsiyonlarıyla, fiyatlarıyla ve hizmetiyle sizi memnun edebilecek bir yer.

Olympia Tower

Bu defa manzara için çok fazla efor sarf etmenize gerek yok. Asansörle kulenin en tepesine çıkarak, Münih manzarasının tadını çıkartabilirsiniz.

 

En üst kata geldiğinizde 200 metreden Münih'e kuş bakışı bakabiliyorsunuz. Kulenin yüksekliği ise 292 metreyi bulmakta.

 

Güzel bir deneyim. Hava da açıksa şanslısınız demektir.

 

Girişin ücretli olduğunu belirteyim.

Rathaus

Yine Marienplatz’da yer alan eski belediye binası, böyle eski belediye binası deyince insan sadece bina düşünüyor ama Rathaus o kadar büyük ve görkemli ki önünden geçip gidemiyorsunuz. Mimarisinden bahsetmeme bile gerek yok insanda hayranlık uyandırıyor.

See Life

Hemen Olympiapark'ta yer alıyor. Burada binlerce balık çeşidini büyük akvaryumların içinde görebiliyorsunuz. Gezmesi oldukça keyifli olan bir yer.

Schwabing

Münih’in en ünlü caddesi aynı Bağdat caddesine benziyor. Cafeler, barlar, restoranlar ve birçok ünlü mağazayı bünyesinde barındıran keyifli bir yürüyüş alanı. Burada Don Luca diye bir meksikan restoranı vardı. Aklınızda bulunsun gitmişken uğranabilecek güzel bir yer. 

Maximilianstraße

Burası cep yakan ünlü markaların mağazalarının bulunduğu cadde oluyor. Marienplatza yürüme mesafesi kadar yakın gitmişken gezmek isteyenler için bir alternatif olabilir.

Pinakothek der Moderne

Modern bir müze gezmek isterseniz uğrayın bence ben gezerken çok keyif aldım.

Biraz da doğal yeşillik alanlardan bahsedeyim. Vaktiniz varsa buraları es geçmeyin derim.

Olympiapark ta gezebileceğiniz güzel yeşil bir alan var.

Westpark

Münih in bir diğer yeşil alanı. Çok büyük bir alana sahip şehrin yoğunluğundan uzaklaşabileceğiniz ve sakin vakit geçirebileceğiniz bir yer. Merkeze oldukça yakın içinde Çin, Tayland ve Japon bahçesi bulunuyor. Burada meşhur alman ekmeklerinden olan bretzel eşliğinde  alabalık yemenizi tavsiye ederim. Bu alanların en güzel yani kolay ulaşılabiliyor olması. Orada yaşayanlar için çok büyük bir artı. Gıbta ettim doğrusu.

Starnberger See

Doğal yerler arasında benim için favori yerlerden birisi. Burası merkeze biraz uzak 35 dakika kadar. (İstanbul da yaşayanlar için en yakın yer mesafesinde (: )

Kartpostalı aratmayan bir göl çevresinde bir sürü restoran ve cafe var. Göl de tekne gezisi yapmak da mümkün, uzun ve kısa süreli turlar mevcut.

Münih Hayvanat Bahçesi

Eğer vaktiniz varsa keyifli zaman geçirebileceğiniz oldukça büyük bir yer. Ancak güneşli bir gün seçmenizi tavsiye ederim aksi takdirde bizim gibi mahsur kalabilirsiniz. (Yağmur dolayısıyla 1 saat kadar mahsur kalmıştık.) Ancak Almanya genel olarak değişik bir iklime sahip bir gün çok sıcak olabilirken diğer bir gün çok soğuk olabiliyor. Hatta bu iklim değişikliğini aynı gün içerisinde de yaşayabiliyorsunuz.

Skyline Park

Eğlenmeyi çok seviyorum diyorsanız. Kocaman bir alana kurulmuş lunaparka bir gününüzü ayırabilirsiniz.

Bir de çilek bahçeleri var. Gidip kendi çileğinizi toplayabiliyorsunuz. Üstelik istediğiniz kadar yiyebiliyorsunuz çıkarken sadece topladığınız kadarını satın alıyorsunuz. Kesinlikle çok zevkli tabi çilek zamanına denk gelirseniz ve vaktiniz varsa.

Çilek bahçesinden bahsetmişken bir çok çiçek bahçesi de var. En güzel yanı buradan istediğiniz çiçeği toplayabiliyorsunuz, bahçelerde hangi çiçeğin ne kadar olduğunun yazılı olduğu bir tabela ve paraların atıldığı bir varil var. Ben başında duran kimseyi görmedim. Zaten gazete kutuları da aynı şekilde hemen hemen her sokakta mevcut. İnsanların birbirine güvenmesi böyle bir şey galiba onlar için doğal olan bu olay, ne kadar üzücü ki bana çok şaşırtıcı geldi. Herhalde bizim ülkemizin bu seviyeye gelmesi için bayağı zaman geçmesi gerekiyor.

Gezilecek yerler listesine devam edecek olursak; altını çizerek hatta vurgulayarak söylüyorum Dachau’ya mutlaka gidin.

Dachau Toplama Kampı

Nazi Almanya’sında açılan ilk toplama kampıdır. Münih’e yaklaşık 16 km mesafede bulunmaktadır. Sosyalist Alman işçi partsi ve Alman Ulusal Halk Partisi ile koalisyon hükümeti tarafından kurulan ilk düzenli toplama kampı.(22 mart 1933) . Almanlar 45 bin kişiye mezar olmuş bu yeri utanç duyarak sergiliyorlar. Gezerken tüyleriniz  diken diken oluyor ve yaşanan vahşete insanlık ayıbına inanamıyorsunuz.  Görsel videolar, resimler, anlatılanlar gerçekten çok ağır. Mutlaka görülmeli! Almanca ve İngilizce rehberlik hizmetleri var. Yahudilik ve toplama kampının tarihini anlatan kitaplar ve filmlerin satıldığı bir dükkanda mevcut.

Avm gezmeden olmaz diyorsanız. Olympia Einkaufszentrum, Riem Arcaden ve Pep en büyüklerinden.

Ulaşım konusundan bahsedecek olursak. Otobüsleri, tren ve metroyu kullanarak gidemeyeceğiniz yer yok gibi.

Hatırlamadığım için burada çok ayrıntılı bilgi veremiyorum ama en azından içiniz rahat olsun diyebilirim.

Son alarak bir itiraf; aslında daha önerilebilecek çok fazla yer var. Ama özetle önerebileceğim, turistlerin en çok ilgisini çeken yerler benim izlenimlerime göre böyle.

Keyifli okumalar. :)

bottom of page