top of page

Peri Masalından Farksız: Kotor-Karadağ
03.09.2016 | Lütfiye Ünal 

İlk yazımı Karadağ  ile ilgili yazmak istedim... Neden Karadağ ? sorusunu çevremden sıkça duyuyorum. Öncelikle pek çok ülkenin aksine  vize almadan gidebiliyorsunuz. Para birimi olarak Euro kullanıyor fakat diğer ülkelere oranla çok daha ucuz. Az para harcarken dünyanın en güzel sahillerinden birinde olmayı kim istemez!? Doyamayıp kısa süre içinde 2 kere gidip 2 farklı bölgede kaldım.

İlk olarak Kotor bölgesine gittim . Peri masalı mı dersiniz , bilgisayar oyunu mu bilmem ama gerçek olamayacak kadar güzeldi. Her yanı  dağlarla çevrili olan bölgenin ortasında Adriyatik denizi var. Ulaşım dağın içinden geçen tünelle sağlanıyor.

Tamamen plansız gittiğimiz için şans eseri Adriyatiğin kıyısında şirin mi şirin bir hostel bulduk. Adı Hostel 4U. Rezarvasyonumuz olmadığı için bize yer bulamadılar. Güzel insanlar,  bir günlüğüne kendi çalışanlarının kaldığı odalardan birini ayarladılar ve bunun için bize indirim yaptılar :) Ertesi günü deniz manzarası olan odalardan birine geçebildik. Eğer gitmeyi düşünürseniz önceden rezarvasyon yaptırmakta fayda var . Yaptırmadıysanız da bizim gibi şansınızı deneyebilirsiniz tabi :) 

Odamıza yerleştikten sonra kendimizi hostelin önündeki sahile attık. Bütün gün muhteşem denizin , dağların ve güneşin tadını çıkarttık. Çok yorulduğumuz için ilk gün kısa bir şehir turu yaptık. Ertesi gün  meşhur Kotor Old Town’a gittik. Old town’ın hemen ön tarafında Information kulübesinden ücretsiz haritalarımızı aldık. Old Town’ın içinde görülmesi gereken bir sürü yer olduğu için haritanın önemi çok büyük. Gezimiz hediyelik eşya dükkanlarında geçirdiğimiz vakitle birlikte yaklaşık olarak 4 saatimizi aldı .

 

Hediyelik eşya dükkanı konusuna ayrıca değinmek istiyorum. Birçok farklı alternatif bulabileceğiniz mağazalar var. Fakat old town içinde olduğu için (özellikle saat kulesi  çevresindekiler) çok daha pahalıya satıyorlar. Eğer uygun fiyata hediyelik eşya almak isterseniz Old town ın derinliklerine ilerleyin.

Gezimizi tamamlayıp epey yorulduktan sonra yemek molası vermeye karar verdik. Karadağ İtalya’nın karşı kıyısı oldu için İtalyan  mutfağından çok etkilenmiş. Bu yüzden biz de bir pizza restoronına gittik. Gerçekten pizzalar  lezizdi. Bunun yanı sıra  diğer günlerde deniz ürünleri de denedik oldukça başarılıydı.

 

Bir diğer gün yine karnımızı doyurduktan sonra sıra en zevkli şeye gelmişti. Kotor Old Town’ın eteklerine kurulduğu dağın en tepesine çıkmaya doğru yola koyulduk. Dağın en tepesinde St. John Fortress adında günümüzde seyir alanı olmuş tarihi bir kale bulunuyor. Merdivenlerin başladığı yerde 3 euro gibi bir ücret ödemek gerekiyor. Biz dinlene dinlene 1 saatte çıkabildik. Ama tüm yorgunluğa ve harcadığımız 1 saate değdi. Kotor’u; dağları, denizi ve güneşin batışını en tepeden izlemek ölmeden önce yapılması gerekenlerdendi.

Keyifli okumalar :)

bottom of page